Bakırköy / İSTANBUL

HACİZ İSTEME HAK ve SÜRESİ – Av. Talih UYAR

HACİZ İSTEME HAK ve SÜRESİ – Av. Talih UYAR

HACİZ İSTEME HAK ve SÜRESİ

(İİK. m. 78)

Av. Talih UYAR

  1. Kesin (İcrai) Haciz Kavramı

İcra ve İflâs Kanununda en ayrıntılı biçimde düzenlenen haciz türü, kesin (icrai) haciz’dir.

Kanunda; bu haciz türü çok kez sadece «haciz» sözcüğü ile (örneğin; mad. 30, 33, 46, 78, 79 vb.) ifade edilmiştir.

I- «Haciz» sözcüğü, Arapça’dan gelir.[1] ve «ayırma», «bölme»[2] anlamına gelir.

Haciz (işlemi) doktrinde[3] «kesinleşmiş bir takibin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, alacaklının talebi üzerine (İİK. mad. 78/I), takip konusu alacağı -aslı ve fer’ileri ile- karşılamaya yetecek miktar ve değerdeki (İİK. mad. 85/I) borçlunun malvarlığına dahil mal, hak ve alacaklarına, icra dairesince (İİK. 80/I) hukuken el konulması olarak tanımlanmaktadır.[4]

Yargıtay[5] haczi «cebri icra organı tarafından yapılan, devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan, belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra memuru tarafından hukuken el konulması» olarak tanımlanmıştır.[6] [7]

Bütün bu tanımlardan kesin (icrai) haczin şu ortak öğeleri bulunduğu anlaşılmaktadır:

  1. a) «Para alacağı»na ilişkin bir icra takibi yapılmış olmalıdır.
  2. b) Takip konusu alacak -süresinde «ödeme ya da icra emri»ne itiraz edilmemesi veya yapılan itirazın kaldırılmış (iptal edilmiş) olması suretiyle- kesinleşmiş olmalıdır.[8]
  3. c) Alacaklı, «borçlunun mallarına hukuken el konulması (haczini)» istemiş olmalıdır.
  4. d) İcra memuru; «takip konusu kesinleşmiş alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki» borçlunun «parasal değer taşıyan» ve «gerek İcra ve İflâs Kanunu ile gerekse özel kanunlarda haczedilemeyeceği açıkça öngörülmemiş olan» mal ve haklarına hukuken elkoymuş olmalıdır.

Bu öğelerden, kesin haczin; aa) «Borçlunun malvarlığının parasal değer taşıyan bölümünün», bb) «Takip konusu -kesinleşmiş- alacağı karşılayacak bölümüne, cc) «İcra memuru tarafından hukuken el konulması» olduğu ortaya çıkmaktadır.

Kesin haczin ne şekilde yapılacağı («haciz istemi», «hacze başlama süresi», «haczi yapan memurun hak ve yetkileri», «haczin etkisi») haczin konusu, haczedilemeyen mal ve haklar ve hacze katılma (iştirak) konuları ileride, ayrıntılı biçimde, ayrı bölümler halinde incelenmiştir.

II- Haczin hukuki niteliği nedir? Haczin hukuki niteliğini açıklamak için çeşitli görüşler ortaya atılmıştır.[9] Bu konuda; «haciz takip alacaklısı yahut alacaklıları lehine bir rehin hakkı doğurur»,[10] «haciz, etkileri malvarlığının belli bir parçasına ilişkin olacak şekilde sınırlanmış bir iflastır; haciz koyduran ve hacze katılan alacaklılar, mensup oldukları sıraya göre hacizli malda öncelikli bir tatmin edilme hakkına kollektif olarak sahiptirler»,[11] «haciz, maddi hukuk açısından hiçbir etki doğurmaz ve haciz üzerine sadece devlet ile hacizli mal arasında, sırf kamu hukukuna ilişkin bir bağlantı doğar»[12] denilmiş ve bu görüşler çeşitli yönlerden yine doktrinde eleştiri konusu olmuştur.

  • 2. Haciz İsteme Hak ve Süresi

Alacaklının haciz isteminin bağlı olduğu süre ve süresinde haciz istenmemesinin sonuçları İİK. mad. 78’de düzenlenmiştir.

Haciz (işlemi) doktrinde[13] «kesinleşmiş bir takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, alacaklının talebi üzerine (İİK. mad. 78/I), takip konusu alacağı -aslı ve fer’ileri ile- karşılamaya yetecek miktar ve değerdeki (İİK. mad. 85/I) borçlunun malvarlığına dahil mal, hak ve alacaklarına, icra dairesince (İİK. 80/I) hukuken el konulması» olarak tanımlanmaktadır.[14]

Yargıtay[15] haczi «cebri icra organı tarafından yapılan, devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan, belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra memuru tarafından hukuken el konulması» olarak tanımlanmıştır.[16] [17]

I- Alacaklının «haciz isteme hakkı», süre bakımından, kanun koyucu tarafından sınırlanmıştır. Gerçekten, alacaklı ancak borçluya gönderilen «ödeme emri»nde yazılı olan «ödeme süresi» geçtikten sonra -ödeme emrine itiraz edilmemiş olması koşuluyla-[18] haciz isteminde bulunabilir.

Hukukumuzda «ödeme süresi» ile «borca itiraz süresi» her zaman aynı değildir. Gerçekten, gerek (ilamlı takiplerde) icra emrinde (İİK. mad. 32)[19] ve gerekse (ilamsız, genel haciz yolu ile yapılan takiplerde) âdi ödeme emrinde (İİK. mad. 60)[20] ödeme süresi ile itiraz süresi ayni olup 7 gün ise de, kambiyo senetlerine özgü takip yolundaki ödeme emrinde ödeme süresi[21] 10 gün, itiraz süresi[22] ise 5 gün olduğundan (İİK. mad. 168/2, 4, 5), alacaklı ancak ödeme (ve icra) emrinde yazılı olan bu -7 ve 10 günlük- ödeme sürelerinin geçmesinden sonra haciz isteyebilir.[23]

Kiralanan taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliyesi için gönderilen, ihtarlı ödeme emrinde (İİK. mad. 269) ise, -örnek: 13 – ödeme süresi[24] «âdi kiralarda»; 6 ay ve daha fazla süreli sözleşmelerde 30 gün, daha az süreli sözleşmelerde 6 gün, buna karşın «hâsılat kiralarında» ise 60 gün olduğu halde, itiraz süresi[25] 7 gün (ve 6 günlük ihtarlarda; 3 gün)’dür. Bu takiplerde de, kiralayan -30 ve 6 günlük- ödeme süresi geçmeden haciz isteyemez.

Burada karşımıza şöyle bir sorun çıkmaktadır: Az önce belirttiğimiz gibi, «alacaklının haciz isteme hakkının doğabilmesi için, borçluya ödeme emrinin -Tebligat Kanununa göre- tebliğ edilmiş olması» gerekir.

Burada icra memuru, bu tebligatın «usulüne uygun» yapılmış olup olmadığını araştıracak mıdır? Başka bir deyişle, «ödeme emri» borçluya Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebliğ edilmişse -örneğin; tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılması gereken tebligat, yetkili olmayan birisine yapılmışsa (Teb. K. mad. 12, 13); vekil varken asile tebligat yapılmışsa (Teb. K. mad. 11); ayni çatı altında oturmayan aile fertlerinden birisine tebligat yapılmışsa (Teb. K. ad. 16); tebliğ imkânsızlığı halinde kapıya yapıştırma işlemine uyulmamışsa ya da ödeme emri muhtar veya zabıtaya değil, komşuya bırakılmışsa (Teb. K. mad. 21); borçlu yerine ehliyetsiz bir kimseye ödeme emri verilmişse (Teb. K. mad. 22); adresi meçhul olan kimseye gazete ile ilân yapılmamışsa (Teb. K. mad. 28); borçlu yerine iş ortağına ödeme emri teslim edilmişse (Teb. K. mad. 16) vb[26] -icra müdürü (yardımcısı) bu usulsüzlüğü kendiliğinden gözetip «takibin kesinleşmediğini» belirtip, alacaklının haciz istemini red edebilir (ve borçluya yeniden «ödeme emri» tebliğ edilmesi gerektiğini bildirebilir) mi? Yüksek mahkeme[27]; «icra müdürünün (yardımcısının) tebligatın usulsüzlüğü hakkında karar veremeyeceğini, bu durumda borçlunun şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurup, ‘usulsüz tebligatı öğrendiği tarihin gerçek tebliğ tarihi olduğu’ konusunda karar alması gerektiğini» belirtmiştir. Biz yüksek mahkemenin bu görüşüne katılamıyoruz. «Haciz talebi» üzerine, icra müdürü (yardımcısı), takibin kesinleşip kesinleşmediğini (ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup olmadığını ve borcun ödenmiş olup olmadığını) kendiliğinden araştırabilmeli ve ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu saptaması halinde, haciz talebini yerine getirmemeli ve borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesini -posta giderini alacaklıdan alarak- sağlamalıdır. Uygulama da -yüksek mahkemenin yukarıda belirttiğimiz içtihadına rağmen- pek çok icra dairesinde genellikle bu doğrultuda devam etmektedir…

Alacaklı az önce belirtilen süre dolmadan kural olarak haciz isteyemezse de eğer borçlu (ya da vekaletnamesinde bu konuda özel yetkisi bulunan vekili)[28] icra dairesine başvurarak «borca (takibe) itirazı olmadığını» bildirerek «haciz yapılmasına muvafakat etmişse» alacaklı, haciz isteme süresi dolmadan da haciz isteyebilir.[29] Bunun için borçluya «yetkili icra dairesince» «ödeme emri» tebliğ edilmiş olması gerekir.[30] Ödeme emri borçluya tebliğ edilmeden (ki ödeme emri, borçluya, kabul etmesi halinde icra dairesinde de tebliğ edilebilir «Teb. K. mad. 10» borçlunun muvafakatı ile haciz yapılamaz.[31]

Ancak, borçlunun bu şekilde, alacaklılarından birisine «haciz isteme süresi dolmadan» haciz yaptırması, diğer alacaklıların durumlarına etkili olamayacağından (İİK. mad. 20), bu alacaklıdan daha önce haciz isteme hakkına sahip olan alacaklılar, daha sonra yaptırdıkları haczin «birinci sırada» sayılmasını İİK. mad. 20 gereğince[32] -şikayet yolu ile icra mahkemesinden- talep edebilirler.[33] Borçlu, bu başvuruyu, düzenlenen «sıra cetveli»nin kendisine tebliği üzerine, kendi alacağına, daha sonra haciz isteme hakkını elde etmiş olan alacaklının alacağından sonra sıra cetvelinde yer verilmiş olduğunu öğrenince -7 gün içinde- «sıra cetvelinin şikayet yolu ile düzeltilmesi» dileğiyle yapabilir (İİK. mad. 142).[34]

Alacaklının «haciz isteme hakkı»nın doğabilmesi için, mutlaka borçluya «yetkili icra dairesince»[35] -Tebligat Kanununa göre- «ödeme emri»[36] ya da «icra emri»[37] tebliğ edilmiş olması gerekir. Ödeme emri tebliğ edilmiş olmadıkça, borçlunun; hakkındaki takibi haricen öğrenmesi ile, takip kesinleşmez ve dolayısı ile İİK. mad. 78’e göre, alacaklının haciz isteme hakkı da doğmaz.[38] Borçlunun, ihtiyati haciz safhasında borcunu kabul etmiş olması, kendisine ödeme emri gönderilmemesini gerektirmez. Eğer borçluya ödeme emri gönderilmezse, takibe devam edilemez.[39]

Borçlu takibe «yetki» yönünden itiraz etmiş, alacaklı da yetki itirazını kabul edip dosyayı yetkili icra dairesine göndermiş (veya icra mahkemesinin ‘yetki yönünden takibin iptaline’ ilişkin kararından sonra, dosya yetkili icra dairesine gönderilmiş) ise, borçluya yeniden gönderilecek ödeme emrinin kesinleşmesinden sonra haciz istenebilir.[40]

«Ödeme emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden haciz yapılamayacağı» konusundaki şikayet borçlu tarafından yapılabilir; üçüncü kişilerin bu konuda şikayet hakları yoktur.[41]

Yukarıda belirtilen kurallara aykırı olarak, takip kesinleşmeden[42] (itiraz süresi -ve ödeme süresi- dolmadan) yapılan hacizler geçersiz («yok hükmünde») sayılır[43] ve borçlunun başvurusu (süresiz şikayeti)[44] üzerine icra mahkemesince bunların kaldırılmasına karar verilir.[45] Aynı şekilde; yetkisiz icra dairesince (henüz takip kesinleşmeden) konan haciz de geçerli olmaz.[46]

Ayrıca belirtelim ki; daha önce gönderilmiş olan ödeme emri icra mahkemesince iptal edilmişse, iptal tarihinden sonra haciz yapılamayacağı gibi,[47] ödeme emrinin iptali üzerine, bu ödeme emirlerine dayalı olarak yapılmış olan hacizler de hükümsüz hale gelir ve daha sonra ödeme emri gönderilmesi, önceki hacizleri geçerli hale getirmez.[48]

II- Ödeme emrindeki «ödeme süresi»nin geçmesinden sonra, takibe itiraz etmemiş olan borçlu hakkında haciz yapılabilmesi için, alacaklının -haciz masrafını da yatırarak-[49] haciz talebinde bulunmuş olması gerekir.[50]

İcra dairesi, kendiliğinden borçlunun mallarını haczedemez. Bunun tek istisnasını, tamamlama haczi (İİK. mad. 139) teşkil eder.[51]

İcra dairesi bazı durumlarda, alacaklı yerine borçlunun talebi ile de -örneğin; İİK. mad. 33/III; 169a/son- haciz yapabilir.

Bu ayrık (istisnai) durumlar dışında, haciz işleminin yapılabilmesi için, alacaklının talebine gerek vardır.

Haciz talebi, dilekçe ile veya sözlü olarak yapılabilir.

Alacaklının haciz isteminde bulunabilmesi için, «itiraz ve ödeme süreleri»nin geçmesi yeterli olup, ayrıca borçlunun «mal beyanında bulunması» (İİK. mad. 74) beklenmez (İİK. mad. 78/I).

Borçlunun «yasal taksit hakkı»nı kullandığı (İİK. mad. 111) durumlarda, icra takibi durduğundan, alacaklı haciz isteyemez.[52] Ancak, borçlunun taksit sözleşmesini ihlâl etmesi halinde, alacaklı -sadece, ödenmeyen taksit tutarı için değil- «takip konusu borcun tamamı için» haciz isteyebilir.[53]

Haciz talebinde bulunma hakkı, takip talebinde «alacaklı» olarak belirtilen (ya da; onun yerine geçmiş olan alacağı temlik almış veya onun mirasçısı konumunda bulunan) kişilere aittir. Genel dava vekaletnamesi ile -«özel yetki»ye gerek kalmadan- haciz talebinde bulunulabilir. Ancak haczin kaldırılmasını talep edebilmek için, vekilin bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunması gerekir (HMK. mad. 74). İcra takibinden feragat yetkisi bulunan vekil, ayrıca özel yetkisi bulunmasa bile «haczin kaldırılmasını» isteyebilir.[54]

İcra müdürünün, alacaklının haciz talebini yerine getirmemesi «bir hakkın yerine getirilmemesi» (İİK. mad. 16/II) niteliğinde olduğundan, bu konudaki şikayet «süresiz» olarak yapılabilir.[55]

6102 sayılı yeni TTK.’nun 133/(2). maddesiyle «limited şirketlerde borçlu ortağın payının -taşınırlara ilişkin hükümlere göre- nasıl haczedilebileceği» özel olarak düzenlenmiştir.[56]

III- Alacaklı, ödeme emrine herhangi bir itiraz olmamışsa «ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıl içinde» haciz isteyebilir (mad. 78/II, c: 1).

  1. A) Ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıl içinde, haciz isteminde bulunulmaz ya da haciz istemi geri alındıktan sonra[57] bu (aynı) süre içinde yenilenmezse, «haciz isteme hakkı» düşer[58] ve dosya işlemden kaldırılır[59] ancak takip dosyası düşmez…[60] Alacaklının haciz isteminde bulunabilmesi için, önce «yenileme isteminde» bulunup bunu «borçluya tebliğ ettirmesi» gerekir[61] (İİK. mad. 78/IV). Bu durumda, alacaklının «takip talebi»ni yenilenmesine ve borçluya «ödeme emri» göndertmesine gerek yoktur…[62]

Bu durumda sadece dosya işlemden kaldırılır ve icra takibi düşmez.[63]

Bir yıllık süre içinde haciz talebinde bulunan alacaklının ayrıca «yenileme talebi»nde bulunmasına -ve «yenileme muhtırası»nın tebliğine- gerek olmadığı gibi, kendisinden «yenileme harcı»da alınmaz…[64]

Ayrıca belirtelim ki, icra hukukunda -medeni usul hukukunda olduğu gibi- «işlemden kaldırılan dosyanın belli bir süre içinde yenilenmemesi halinde icra takibinin açılmamış sayılacağına» dair bir kural yoktur.[65] İcra ve İflâs Kanununda, alacaklının yenileme istemi belli bir süreye bağlı tutulmamıştır. Bu nedenle takip dayanağı alacak zamanaşımına uğradıktan sonra da, alacaklı yenileme isteminde bulunabilir. İcra memuru, «alacağın zamanaşımına uğramış olduğu» gerekçesiyle, alacaklının istemini reddedemez. Ancak, bu durumda borçlu, icra mahkemesine -her zaman- başvurarak «icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasını» isteyebilir (İİK. mad. 71/II).

  1. B) Ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıl içinde haciz isteminde bulunmuş olan alacaklıdan «yenileme harcı» alınmayacağı ve borçluya «yenileme muhtırası» gönderilemeyeceği[66] gibi, bu süre içinde alacaklının haciz talebi üzerine haciz yapılmış fakat süresinde satış istenmediği için haciz düşmüş (İİK. mad. 106/I, 110) ve son işlem tarihinden itibaren bir yıl geçtiği için de dosya işlemden kaldırılmışsa, alacaklının «yenileme istemi» üzerine dosya tekrar işleme konulur ve fakat bu durumda alacaklıdan yenileme harcı alınmaz[67] ve borçluya «yenileme bildirisi (muhtırası)» gönderilmez.[68] Alacaklı, «yenileme istemi» ile birlikte «haciz» de

Alacaklı süresi içinde «haciz» istemiş ve icra memurluğunca da «haciz kararı» verilmiş olmasına rağmen, bu haczin herhangi bir nedenle -örneğin; haczi kâbil mal bulunamaması,[69] adres değişikliği nedeniyle- uygulanamadığı durumlarda, «haciz isteme hakkı» değil «haciz kararı» düşmüş olur ve bir yıl geçtikten sonra alacaklının borçlunun mallarının haczini istemesi İİK. mad. 78/V anlamında bir «yenileme talebi» niteliğinde sayılmaz. Bu nedenle, bu durumda alacaklının yeniden harç ödemesine ve talebinin borçluya tebliğine gerek yoktur.[70] Yüksek mahkeme de, «haciz isteme hakkının değil haciz kararının düştüğünü» vurguladıktan sonra, «yenileme isteğinin karşı tarafa tebliğine gerek kalmadan, haciz kararı verilerek, bu kararın uygulanmasının gerektiğini»[71] belirtmiştir.

Süresi içinde haciz istemiş olan alacaklı, «haciz masrafları»nı vermemişse, haciz istemi geçersiz olacağından (İİK. mad. 59),[72] haciz isteme hakkı düşer ve işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulabilmesi için, alacaklının «yenileme talebi»nde bulunması ve bunun borçluya tebliği gerekir.[73] Alacaklının haciz talebinde bulunarak gerekli masrafı da yatırmış olması, «haciz isteme» hakkını kullandığının kabulü için yeterli olduğundan, icra müdürünün, «borçluya gönderilen tebligatın dönmediği»nden bahisle, «haciz talebinin reddine» karar vermesi halinde, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için, İİK. mad. 78/5 gereğince, borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek yoktur.[74]

Ayrıca belirtelim ki; niteliği gereği süreklilik gösteren (her ay doğan) bir borç olan nafaka borcuna ilişkin dosya işlemden kaldırılamaz ve bu tür dosyalarda takibin yenilenmesi söz konusu olamaz.[75]

İİK. mad. 78/II hükmü -İİK. mad. 41 hükmü gereğince- ilamlı takiplerde de uygulanırsa da, «haciz talebi» söz konusu olmayan el atmanın önlenmesi, tahliye, çocuk teslimi gibi konulara ilişkin ilamlı takiplerle ilgili dosyalar, İİK. mad. 39’da yazılı zamanaşımı süresi[76] dolmadan önce, işlemden kaldırılamaz.[77] [78]

IV- Doktrinde[79], icra takibinin -İİK. mad. 71, 33 uyarınca- ertelendiği durumlarda «haciz isteme süresi»nin durmayacağı (işlemeye devam edeceği) belirtilmiştir.

V- İlamsız takiplerde, yenileme istemi üzerine, alacaklının yeniden harç (başvurma harcı ve peşin harç) alınır.[80] Bu harç ile yenileme isteminin borçluya tebliğ giderleri, borçluya yüklenmez, bunlara alacaklı katlanır (mad. 78/V, son c.)

VI- Hukukumuzda, «ödeme emrinin tebliğinden sonra bir yıl içinde haciz isteminde bulunulmaması halinde» takip düşmeyip sadece haciz isteme hakkı düştüğünden,[81] daha önce kesinlik kazanmış olan ödeme emri yine bu niteliğini korur. Bu nedenle, «yenileme istemi» üzerinde borçluya «ödeme emri» değil «yenileme bildirisi (muhtırası)» gönderilir.[82] Yanlış olarak, «yenileme bildirisi» yerine «ödeme emri» gönderilmesi, borçluya takibe itiraz hakkını vermez.[83] Yenileme bildirisi’nin tebliği, borçluya, İİK. mad. 71’de öngörülen koşullar çerçevesinde «takibin iptalini» ya da «takibin ertelenmesini» (talikini) veya «icranın geri bırakılmasını» isteme hakkı verir.[84] Ayrıca, borçluya, İİK. mad. 71 dışında kalan savunma nedenlerini «gecikmiş itiraz» çerçevesi içinde ileri sürebilme olanağının tanınması yerinde olur.[85]

Ayrıca belirtelim ki, borçluya gönderilen «yenileme bildirisi» -«ödeme emri» niteliğinde olmadığından-[86] borçlu için «mal beyanında bulunma» yükümlülüğünü doğurmaz.[87]

VII- Acaba yasal süresi içinde «haciz» isteminde bulunulmamış olması nedeniyle «dosya işlemden kaldırıldıktan» ve alacaklının ‘yenileme istemi’ borçluya tebliğ edildikten sonra da «haciz istemeksizin» bir sene geçerse ne olacaktır? Tekrar «yenileme isteminin tebliği» gerekli midir?

Bir görüşe göre[88], bir takipte bir kez yenileme istemi tebliğ edilmelidir.

Ancak, hemen belirtelim ki, bu görüşü destekleyen bir hüküm yasada yer almadığından, uygulama aksi doğrultuda sürmektedir.

VIII- İsviçre’de olduğu gibi, bizde de «ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde haciz istenmemesi halinde -«haciz isteme hakkı»nın değil- «takibin düşmesi»ni öngören öneri[89] 538 sayılı yasanın hazırlık çalışmaları sırasında benimsenmemiştir.

IX- Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse, alacaklı ancak açtığı «itirazın iptali davası»nı (İİK. mad. 67) kazandıktan,[90] ya da icra mahkemesine başvurmuşsa, icra mahkemesinin «itirazın kesin olarak kaldırılması»na (İİK. mad. 68) karar vermesinden[91] ya da icra mahkemesinin verdiği «itirazın geçici olarak kaldırılması» (İİK. mad. 68a) kararına[92] karşı, borçlunun yedi gün içinde «borçtan kurtulma davası» açmaması ya da açıp da bu davayı kaybetmesinden sonra -ödeme emrinin kesinleşmesi sonucunda- «hemen» haciz isteminde bulunabilir.

Alacaklı yukarıdaki durumlarda hemen haciz isteyebilir. Yani; ayrıca «itirazın iptali» ve «itirazın kesin olarak kaldırılması» kararlarının kesinleşmesini beklemeden, «hemen» haciz isteyebilir. Ancak mahkemenin verdiği «itirazın iptali» kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay’dan «yürütmenin durdurulması» (tehiri icra) kararı verilmesini isteyebilir (İİK. mad. 36). Fakat, borçlu icra mahkemesinin verdiği «itirazın kesin olarak kaldırılması» kararını temyiz ederken, Yargıtay’dan «yürütmenin durdurulması» (tehiri icra) kararı verilmesini isteyemez. Çünkü, İİK. mad. 36, genel mahkeme kararlarının temyizine ilişkin olup, İİK. mad. 97/XIV; 269c ve 276/III’de -ve kanımızca; İİK. mad. 89/IV’de- olduğu gibi, açık bir istisna hükmü bulunmadıkça, icra mahkemesi kararları hakkında uygulanmaz. İİK. mad. 364/III gereğince, icra mahkemesinin «itirazın kesin olarak kaldırılması» kararının temyizi, satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmaz.[93]

X- Borcun bir kısmına itiraz edilmişse, maddede öngörülen haciz isteme süreleri, itiraz edilmeyen kısım için işlemeye devam eder.

XI- İİK. mad. 78/II’de, alacaklının «ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde istemde bulunmaması halinde, haciz isteme hakkı’nın düşeceği» belirtildikten sonra «itiraz ya da dava halinde, bunların vukuundan hükmün kesinleşmesine kadar geçen zamanın -bir senelik- haciz isteme süresinin hesabına katılmayacağı» açıklanmıştır.[94]

Bu hükmün uygulamada nasıl işleyeceği ve özellikle İİK. mad. 67/I ile birlikte nasıl değerlendirileceği konusunda doktrinde görüş ayrılığı bulunduğundan, uygulama için de önem taşıyan şu hususların açıklığa kavuşturulması yararlı olacaktır:

Ödeme emrinin tebliği ile, «haciz isteminde bulunabilmek için» 78 inci maddenin öngördüğü «bir senelik süre» işlemeye başlayacak; borçlunun takibe itiraz etmesi halinde, bu bir yıllık süre duracak ve «itiraz ve dava hallerinde, bunların vukuundan hükmün kesinleşmesine kadar geçecek süre» hesaba katılmayacak, bu konudaki hükmün kesinleşmesinden sonra ise, daha önce ödeme emrinin tebliğinden, itiraz tarihine kadar işlemeye başlamış olan süre, işlemeye devam edecektir.

Doktrinde[95] ‘maddenin bu yazılış biçiminin -ve bu yazılış biçiminden doğan yukarıdaki anlamın- hatalı olduğu, sadece «borçlunun itirazı ile» bir yıllık haciz isteme süresinin durmayacağı, «itiraz» sözcüğünden sonra «dava» sözcüğünün bir anlamı kalmayacağı, bu nedenle, alacaklının «itirazın kaldırılması» için icra mahkemesine başvurması ya da «itirazın iptali» için mahkemede dava açması halinde, bir senelik haciz isteme süresinin duracağının kabul edilmesi gerektiği’ belirtilmiştir.

Şu halde, borçluya «ödeme emrinin tebliği» ile, alacaklının haciz isteme hakkını kullanabileceği bir yıllık süre işlemeye başlayacak, borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi halinde, alacaklının bu «itirazın kaldırılması» için icra mahkemesine (İİK. mad. 68, 68a) ya da «iptali» için mahkemeye (İİK. mad. 67) başvurması halinde -bu başvuru tarihinde bir yıllık «haciz isteme süresi» duracak, gerek icra mahkemesi gerekse mahkemece bu konuda verilecek kararın kesinleşmesi ile, durmuş olan süre tekrar kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır.

Örneğin; 01.02.2015 tarihinde borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlu 10.02.2015 tarihinde ödeme emrine itiraz etmiş, bu itiraz alacaklıya 20.02.2015 tarihinde tebliğ edildikten sonra alacaklı 20.06.2015 tarihinde –«itirazın kaldırılması» ya da «iptali» için- icra mahkemesine veya mahkemeye başvurmuş ve icra mahkemesinin (veya mahkemenin) «itirazın kaldırılması» (veya «itirazın iptali» konusunda verdiği karar 20.12.2015 tarihinde kesinleşmişse, ödeme emrinin tebliği tarihi olan 01.02.2015 ile alacaklının icra mahkemesine (veya mahkemeye) başvurma tarihi olan 20.06.2015 tarihi arasında işlemeye başlamış olan bir yıllık süre, kararın kesinleşme tarihi olan 20.12.2015 tarihinden itibaren yeniden kaldığı yerden işlemeye başlar. Böylece, alacaklının 20.12.2015 tarihinden itibaren -icra mahkemesi ya da mahkemeden alacağı ilâmı, icra dairesine verip- bir yıllık süre dolmadan haciz istemesi gerekir.

İİK. mad. 78’nin -tek başına- yorumundan ulaşılan sonuç budur.

Alacaklının, borçlunun ödeme emrine itirazda bulunması üzerine icra mahkemesine başvurduğunun kabulü varsayımında yukarıdaki sonucun doğacağına doktrinde kimsenin itirazı olmadığı halde, alacaklının icra mahkemesi yerince «itirazın iptali» için mahkemeye başvurması halinde doğacağı belirtilen yukarıdaki sonucun -İİK. mad. 78/II hükmünün, İİK. mad. 67/I ile birlikte değerlendirilmesi halinde- «âdil olmayacağı, mantığa uygun düşmeyeceği» belirtilmiştir.

Gerçekten 67. maddenin 1. fıkrasına göre alacaklı, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde, itirazın iptali için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. 78 inci maddeye göre, haciz isteme hakkının kullanılabileceği bir yıllık sürenin başlangıcı «ödeme emrinin borçluya tebliği» tarihi olduğu halde, 67 inci maddeye göre alacaklının «itirazın iptali» için mahkemeye başvurması için öngörülen bir yıllık sürenin başlangıcı «borçlunun itirazının alacaklıya tebliği» tarihi olmaktadır.

Böylece, «ödeme emrinin borçluya tebliği» ile «borçlunun itirazının alacaklıya tebliği» arasında bir zaman fasılası olacağından, mad. 78/II ile mad. 67/I’de öngörülen birer yıllık sürenin «başlangıç» ve «bitme» tarihleri birbirinden farklı olmaktadır. Bunun sonucu olarak da, alacaklı «itirazın iptali davası»nı, İİK. mad. 67/I’deki süre dolmadan açmış olduğu halde, İİK. mad. 78/II’deki süre, davanın açıldığı gün dolmuş ve bu nedenle de alacaklının haciz isteme hakkı düşmüş olabilir. Örneğin; 1.02.2015 tarihinde borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlu 10.02.2015 tarihinde ödeme emrine itiraz etmiş, bu itiraz da alacaklıya 20.02.2015 tarihinde tebliğ edilmişse; alacaklı, 20.02.2015 tarihinden itibaren bir yıl içinde örneğin 18.02.2016 tarihinde İİK. mad. 67/I’e göre «itirazın iptali» davasını açma hakkına sahip olduğu halde, alacaklının haciz isteme hakkı, İİK. mad. 78/II’ye göre -daha önce- 1.02.2016 tarihinde düşmüş olacak ve alacaklının mahkemeden alacağı «itirazın iptaline ilişkin» ilam ile takibe devam edebilmesi için, İİK. mad. 78/son gereğince «yenileme isteminde» bulunması gerekecektir.

Görüldüğü gibi, alacaklı 67 inci maddenin 1. fıkrasının kendisine tanıdığı -itirazın tebliğinden bir yıl içinde- dava hakkını kullandığı halde, 78 inci maddenin 2. fıkrası gereğince «haciz isteme hakkı» daha önce düşmüş olduğu gibi 78 inci maddenin 2. fıkrasının tanıdığı olanaktan -yenileme isteminde bulunmadan haciz isteyebilme hakkından- yararlanamayacaktır.

İİK. mad. 78/II hükmü ile İİK. mad. 67/I hükmü nasıl bağdaştırılacak ve nasıl birlikte uygulanacaktır? Bir görüşe göre[96] her iki hükmün kendi alanlarında ayrı ayrı uygulanması gerekir. Ödeme emrinin borçluya tebliği ile borçlu tarafından yapılan itirazın alacaklıya tebliği arasında bir zaman fasılası mevcut olacağından, birer yıllık her iki sürenin başlangıç ve bitme tarihleri aynı değildir. Bunun neticesi olarak, alacaklı itirazın iptali davasını, 67. maddedeki süre dolmadan açmış olduğu halde, 78. maddenin 2. fıkrasındaki bir yıllık süre, davanın açıldığı gün dolmuş ve haciz isteme hakkı düşmüş olabilir. Gerçekten, itirazın iptali davasını kazanan alacaklı, mahkemeden aldığı ilamı -kesinleşmesini beklemeden- icra dairesine vererek, itiraz üzerine duran takibe devam edilmesini isteyebilir. Eğer itirazın iptali davası, 78. maddenin 2. fıkrasındaki bir yıllık süre içinde açılmışsa, davanın açılmasından itirazın iptaline ilişkin hükmün kesinleşmesine kadar geçecek süre, aynı fıkra hükmü uyarınca, hesaba katılmayacağından, «haciz isteme hakkı» düşmemiş olacak ve alacaklı ilamı icraya vererek derhal haciz isteminde bulunabilecektir. Eğer alacaklı, ilam kesinleştikten sonra icra dairesine başvurur ve davanın açılmasına kadar geçen sürenin toplamı, İİK. mad. 78/II’deki bir yılı aşarsa, yahut alacaklı itirazın iptali davasını İİK. mad. 67/I’deki süre içinde olmakla beraber, İİK. mad. 78/II’deki bir yıl dolduktan sonra açmış olursa, elde edeceği itirazın iptali ilamı ile takibe devam ve haciz isteyebilmesi için, önce İİK. mad. 78/V uyarınca «yenileme istemi»nde bulunması gerekecektir.

Katıldığımız diğer bir görüşe göre[97] ise, 67’nci maddenin öngördüğü varsayım içinde, bu madde 78’nci maddeye tercihan uygulanmalıdır. Çünkü, 67’nci madde, 78’nci maddeye göre daha «yeni» ve dolayısı ile, daha adil bir çözüm şeklini getiren ve daha «özel» bir hükümdür. Genel yorum yöntemleri, bu maddenin, 78’nci maddeden daha öncelikle uygulanmasını gerektirir. Ayrıca, bir yıllık sürenin başlangıcı olarak, «itirazın tebliğ tarihi»ni kabul etmek, daha mantıklı, daha adil bir hal tarzına bizi ulaştırır. Bu nedenle,78’nci maddenin 2. fıkrasını, 67’nci maddenin ışığında yorumlamak ve dava açılması halinde, «bir yıllık süre»ye başlangıç olarak «itirazı» değil, «itirazın tebliğ tarihi»ni esas almak yerinde olur… Aksi takdirde, 67 ve 78’nci maddelerin -yukarıdaki birinci görüş gereğince- kendi sahalarında ayrı ayrı uygulanması bizi tatminkar olmayan sonuçlara ulaştırır. Çünkü, alacaklının itirazın tebliği tarihine göre mahkemede bir sene içinde açtığı dava, «itirazın iptali» davası olarak dinlenecek, eğer inkâr tazminatı istemi ileri sürülmüşse, bununla birlikte hükme bağlanacak, fakat bu kez, ödeme emrine kesinlik (geçerlilik) kazandırdığı halde, o ödeme emrine dayanan takibe devam için, 78’nci madde ölçülerine göre bir senelik süre geçmiş olduğundan, ayrıca alacaklının yenileme isteminde bulunması ve bunun için de borçluya yükletilemeyecek olan yenileme harcını ödemesi gerekecektir. Bu sonucun ise, mantığa uygun düştüğü söylenemez ve 67. madde içinde kalındığı halde, 78. mad. gereğince yeniden harç ödeme yükümlülüğünün söz konusu olması için geçerli bir nedenin varlığı düşünülemez. Çünkü, Harçlar Kanununun 29. maddesi gereğince, ödeme emri ile istenmiş ve itiraza uğramış bir alacak konusunda dava açılması, takibin başlangıcında ödenen harcın indirilmesi (mahsubu) olanağını bir senelik süreyle sınırlandırmadığı ve bu nedenle, ödeme emrine dayanarak cebri icrayı gerçekleştirmekten vazgeçip, genel hükümler çerçevesinde «alacağın tahsili davası»nı açmak ve elde edeceği ilama dayanarak icra emri göndermek yoluna giden alacaklı, «icra emri yenileme harcı» adı altında bir harç ödemek zorunda kalmayacağı halde, 67’nci maddedeki süreye uymuş olan alacaklıyı, «yenileme harcı» adı altında bir harç ödemeye zorlamak mantığın kabul edebileceği bir sonuç olamaz…

Kanımızca, yapılacak bir yasa değişikliğinde, maddeye -adil bir çözüm şeklini öngörecek biçimde[98] açıklık getirilmesi yerinde olacaktır.

XII- Borçlu tarafından «borçtan kurtulma davası» (İİK. 69/II) açılması halinde, bu davanın açılmasından, bu dava sonucunda verilecek hükmün kesinleşmesine kadar geçecek süre, İİK. mad. 78/II’deki bir yıllık haciz isteme süresinin hesabına dahil edilmez.

XIII- Üçüncü kişilerdeki «doğmuş» ya da «doğacak» (müstakbel) hak ve alacaklar nasıl (İİK. mad. 78’e göre mi, yoksa İİK. mad. 88 veya 89’a göre mi) haczedilebilir?[99]

XIV- Yürürlükteki İİK. mad. 78/II’de 3222 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önce sadece «takibe itiraz edilmesi» halinde, -yukarıda açıkladığımız şekilde- bu itirazın «kaldırılması» ya da «iptali» için mahkemeye başvurulmasının, ‘haciz isteme hakkının bağlı olduğu sürenin işlemesini durduracağı’ düzenlenmişti.

Bunun dışında, «alacaklı ile borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmesi yapmış olmaları halinde, taksit sözleşmesi süresince (taksit sözleşmesinin ihlâline kadar geçen zamanın) haciz isteme hakkının bağlı olduğu -bir yıllık- sürenin işleyip işlemeyeceği» maddede öngörülmemişti. Daha önce bu husus tarafımızdan eleştirilmiş[100] ve yapmış olduğumuz değişiklik önerimiz[101] kabul edilerek madde «alacaklıya borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde, taksit sözleşmesinin ihlâline kadar geçen zaman hesaba katılmaz» şeklini almıştır.

XV- Bir yıllık «haciz isteme süresi» içinde, haciz talebinde bulunan alacaklı bu talebini geri alırsa, bu tarihten sonra alacaklı ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık haciz isteme süresi dolmadan yani bu sürenin kalan kısmı içinde, yeniden haciz talebinde bulunabilir (İİK. mad. 78/IV).

XVI- Bu maddeye dayalı şikayetlerin kabulü veya reddi halinde, -İİK. mad. 78’de ayrıca öngörülmediği için- icra mahkemesince tazminata hükmedilemez…[102]

XVII- İİK. mad. 78’e göre üçüncü kişilere gönderilen «haciz yazısı» (haciz müzekkeresi) -İİK. mad. 89’a gönderilen- «haiz ihbarnamesi»nin sonuçlarını (İİK. mad. 89/III) doğurmaz. Yani, üçüncü kişinin, haciz yazısına cevap vermemesi halinde ‘mal yedinde, borç zimmetinde’ sayılmaz…[103]

Yüksek mahkeme[104] «alacaklı vekilinin aynı kişi olması halinde, her dosya için ayrı ayrı yazılacak haciz yazılarının aynı zarf içinde gönderilmelerinin usul ekonomisine uygun olacağını» belirtmiştir…

XVIII- Alacaklının haciz talebinin yerine getirilip taşınmazın (ya da aracın) tapu (ya da; trafik) kaydı üzerine haciz konulabilmesi için, «haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmaları» gerekir.[105] Bu nedenle; yapılan ‘kat karşılığı inşaat sözleşmesi’ gereğince, müteahhide isabet edecek dairelere, müteahhidin borcundan dolayı -İİK. mad. 94/III uyarınca, icra müdüründen ‘yetki belgesi’ alınarak, bu dairelerin müteahhit adına tescili için dava açıp, tescil kararı alınmadıkça- (arsa sahibi adına kayıtlı olan) taşınmazların tapu kayıtları üzerine haciz konulamaz.[106]

XIX- 6352 sayılı Kanun ile İİK.’nun 82. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda, bu maddeye ‘son fıkra’ olarak eklenen «icra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir» şeklindeki (yeni) hüküm uyarınca; icra müdürü alacaklının haciz talebini «üzerine haciz konulması istenen taşınır ve taşınmazların gerek icra ve İflâs Kanunu ve gerekse Özel Kanunlar uyarınca haczinin mümkün olup olmadığını» değerlendirerek, talebi kabul veya red edecektir…

XX- Alenileşmiş fikir ve sanat eserlerinin aslı veya müsveddeleri ile çoğaltılmış nüshaları üzerinde haciz uygulanması durumunda, bu eserler -mimari eserler hariç- çoğunlukla ‘taşınır mal’ olacağı için, bu durumda taşınır malların haczine ilişkin İİK.’nun 78 vd. hükümleri uygulama alanı bulacaktır…[107]

XXI- Haciz işleminin haksız olarak yapılmış olduğunun saptanması halinde, haciz işlemine maruz kalan kişi, maddi tazminat yanında -«kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu» (MK. 24) varsayılarak- manevi tazminat da isteyebilir.[108] [109] [110]

XXII- Borçluya ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde, alacaklının talebi üzerine borçlunun malları haciz edildikten sonra, borçlunun ölümü üzerine mirasçılarına yeniden «ödeme emri» gönderilemez, mirasçılar, «mirasbırakan borçlunun ölümünden önceki işlemlere itiraz edemez…[111]

XXIII- Borçlunun üçüncü kişilerdeki -kıymetli evraka bağlanmamış olan (İİK. mad. 89/I, c: 1)- hak ve alacakları üzerine İİK. mad. 89’a göre «haciz ihbarnamesi» gönderilebileceği gibi, İİK. mad. 78’e göre «haciz yazısı»da gönderilebilir.[112]

XXIV- Uygulamadaki önemi nedeniyle ayrıca şu hususa da değinelim ki; Yargıtay’ın iki Dairesi «müstakbel alacakların haczi» konusunda (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesi) arasında ciddi bir içtihat uyuşmazlığı meydana gelmiştir. Gerçekten Yargıtay 12. Hukuk Dairesi bu konuda «Kural olarak (kira alacakları, istihkak alacakları dışında) ileride doğacak hak ve alacaklar için haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceğini, İİK.’nun 89. maddesi uyarınca üçüncü kişiye, borçlunun ‘doğmuş ve doğacak’ hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişinin sorumluluğunun haciz ihbarnamesinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut fiili durumla sınırlı olduğunu, bu aşamada doğması muhtemel hak ve alacağın üçüncü kişilerce net olarak bilinmesi mümkün olmadığından, haciz ihbarnamesinin ‘muhtemel alacaklar’ açısından sonuç doğurmayacağını, buna karşın, borçlunun üçüncü kişiler nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin ancak İİK.’nun 78. maddesi uyarınca gönderilecek ‘haciz yazısı’ ile mümkün olabileceğini»[113] belirtmişken -kanımızca da daha isabetli olarak- Yargıtay 23. Hukuk Dairesi «Sadece haciz tezkeresi ile konulan haczin, aynı yasa’nın 88. maddesi kapsamında menkul haczi olarak nitelendirilebileceğini ve ancak mevcut bir hak ve alacak üzerine konulabileceğini yani 3. kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların tezkere yazılması suretiyle haczinin mümkün olmadığını, bu müstakbel alacakların haczinin 89. maddeye göre haczedilebileceğini»[114] belirtmiştir.

XXV- Yüksek mahkeme, İİK.’nun 78. maddesi ile ilgili olarak;

√ «Haciz isteme hakkının ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekte düşeceği- Alacaklı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde borçlunun menkullerinin/maaşının haczini talep etmiş olması halinde, alacaklının haciz isteme hakkının düşmeyeceği, bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK. mad. 78/5 gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek bulunmadığı, yani, alacaklının yenileme talebinde bulunmaksızın doğrudan haciz isteyebileceğini»[115]

√ «İİK.’nun 89/1. maddesi kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine 3. kişi tarafından yasal süre içerisinde itiraz edilmiş olmasının, 3. kişiye İİK.’nun 78. maddesine göre haciz müzekkeresi gönderilmesine engel olmadığını»[116]

√ «Borçlunun üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin İİK.’nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkün olduğunu, şikayete konu yazının 89/1 haciz ihbarnamesi olması halinde üçüncü kişiye, doğacak alacakların haczi yönünden gönderilen haciz ihbarnamesinin, haciz müzekkeresinin sonuçlarını doğuracağını ve bu nedenle 3. kişinin, haciz müzekkeresinin gereğini yerine getirerek daha sonra doğacak paraları icra dosyasına göndermesine yasal bir engelin de bulunmadığını»[117]

√ «İİK.’nun 78. maddesi gereği, 3. kişiye gönderilen yazı, ‘haciz müzekkeresi’ olup, 3. kişi aleyhine İİK.’nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, iptalinin istenmesinde hukuki yararın olmadığını»[118]

√ «Haciz istemek hakkının, ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşeceğini; ilama dayalı olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine, yeniden harç alınacağını; yasal bir yıllık süre içinde alacaklının haciz talebinde bulunması halinde harç alınması ve borçluya yenileme emrinin tebliğe çıkarılmasının gerekmediğini»[119]

√ «İİK. mad. 78 gereğince, alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık süre içerisinde haciz talebinde bulunduğuna göre, bu haczin düşmesinden sonra yeniden haciz isteyebilmek için yenileme harcı ödemesine gerek bulunmadığını»[120]

√ «Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin ancak İİK.’nun 78. maddesi kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkün olduğunu; 3. kişiye gönderilen İİK.’nun 78. maddesi kapsamındaki haciz müzekkeresi, İİK.’nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, haciz müzekkeresinin iptalinin istemesinde şikayetçinin hukuki yararının olmadığını»[121]

√ «Şikayetçiye gönderilen muhtıralar İİK.’nun 78. maddesi anlamında haciz müzekkeresi olup, gereğinin 3.kişi tarafından yerine getirilmemesi, İİK.’nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, şikayetçi aleyhinde haciz işlemi yapılamayacağını»[122]

«Borçlunun taşınmazına haciz konulduktan sonra ödeme emri tebliğ tarihi icra mahkemesi kararıyla belirlendiğinden, bu tarihten önce konulan haczin, takibin kesinleşmemiş olması nedeniyle geçersiz hale gelmiş olacağını ve icra mahkemesi kararıyla belirlenen ödeme emri tebliğ tarihinden sonra, İİK. 78. gereğince, bir yıllık süre içerisinde yeniden haciz talebinde bulunulmamış olduğundan, borçluya yenileme emri tebliğ edilmeden ve yenileme harcı yatırılmadan borçlunun taşınmazına konulan haczin usulsüz olduğunu»[123]

«Borçlunun itirazının iptaline dair verilen karar üzerine, takibin kesinleşmesinin ardından, yasal sürede talep etmesi halinde alacaklının yenileme talebinde bulunmaksızın (ve dolayısıyla yenileme harcı yatırmaksızın) doğrudan haciz isteyebileceğini»[124]

«Ödeme emri tebliğ edilmeden takipsiz bırakılması sebebiyle işlemden kaldırılan dosyada, ‘yenileme talebi’ üzerine borçluya tebliğ edilen ‘yenileme emri’nin, ‘ödeme emri’ yerine geçmeyeceğini»[125]

«Üçüncü kişiye gönderilen yazı, İİK.’nun 78. maddesi kapsamında ‘haciz müzekkeresi’ olup, üçüncü kişi aleyhine İİK.’nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, üçüncü kişinin haciz müzekkeresinin iptalini istemesinde hukuki yararının olmadığını; şikayet tarihinden sonra usulüne uygun haciz ihbarnamesi düzenlenip ilgiliye tebliğ edilmesi, işin esasına girilmesine engel olmayacağından, mahkemece ‘hukuki yarar (dava şartı) yokluğu’ nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceğini»[126]

«Adi ortaklıklarda, ortakların borçlarından dolayı takip yapılması halinde, ortağın kâr payı veya tasfiye payına haciz konulması mümkün olup, alacaklının tüzel kişiliği bulunmayan ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz koyduramayacağını»[127]

«İİK.’nun 78. maddesine göre, bir yıl içinde talep edilen haczin mutlaka taşınmaz veya araç haczi olmasının gerekeceğini, bu bir yıllık süre dolmadan haciz isteminde bulunulduğundan, dosyaya yenileme talebi sunulmasına ve yenileme harcı alınmasına gerek olmadığını»[128]

«Yetkiye itirazı inceleyen mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi üzerine, yetkili yer icra müdürlüğünce borçluya ödeme emri gönderilmesinin gerekli olduğunu; İİK.’nun 78. maddesinde öngörülen koşulların oluşmaması nedeniyle alacaklının hukuki yararı bulunmadığından ‘yenileme emrine yönelik şikayetin reddine’ karar verilmiş olmasının isabetli olmadığını»[129]

«Örnek 13 ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine alacaklı tarafından yasal bir yıllık süre içerisinde borçlunun menkullerinin haczi talep edilmiş olmakla, alacaklının ‘haciz isteme hakkı’nın düşmediğini, bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK.’nun 78/V. maddesi gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek olmadığını»[130]

«Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde, borçlunun araç ve taşınmazlarının haczini talep etmiş olan alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için, İİK. gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek olmadığını»[131]

«İİK.’nun 78/2. maddesinde düzenlenen yasal süre içerisinde haciz istendiğinden, alacaklının haciz isteme hakkı düşmemiş olmakla beraber, yasada öngörülen zamanda satış istenmediğinden, İİK.’nun 106. ve 110. maddeleri gereğince haczin kalktığını, bu durumda, takibe devam edilmesi ve yeniden haciz uygulanabilmesi için yenileme harcı alınmasının gerekmediğini»[132]

«Borçlu kooperatifin ticaret sicil kaydı silinmekle artık tüzel kişiliği sona ermiş olduğu ve tüzel kişiliği sona ermiş kooperatife ‘yenileme emri’ gönderilemeyeceğini»[133]

«İİK.’nun 78/2. maddesinde düzenlenen yasal süre içerisinde haciz istenmiş olup, alacaklının haciz isteme hakkı düşmediğinden, İİK.’nun 78/son maddesi gereğince, yeniden haciz uygulanabilmesi için borçluya ‘yenileme emri tebliğine’ ve ‘yenileme harcı alınmasına’ da gerek olmadığını»[134]

«3. kişiye, doğacak alacakların haczi yönünden gönderilen haciz ihbarnamesinin, haciz müzekkeresi sonuçlarını doğuracağını, 3. kişinin, haciz müzekkeresinin gereğini yerine getirerek daha sonra doğacak paraların icra dosyasına gönderilmesinde yasal bir engel olmayıp, borçlu borcundan kurtulacağından ve böyle bir haciz işlemi borçlu değil 3. kişiye külfet yükleyeceğinden, borçlunun böyle bir şikayette bulunmasında hukuken korunmaya değer bir hakkının bulunmadığını»[135]

«Takip dayanağı olan ve alacaklı ile borçlu arasında imzalanan işgaliye sözleşmesinin, özel hukuk hükümleri kapsamında yapılan sözleşmelerden olması halinde, alacaklının akitten doğan alacağının tahsili amacıyla İİK. kapsamında genel haciz yoluyla ilamsız takip yapmasında yasaya aykırı bir yön bulunmayacağını»[136]

«Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin ancak İİK. 78 kapsamında gönderilecek haciz yazısı ile mümkün olduğunu, muhtemel alacakların -İİK. 89 gereğince düzenlenen- haciz ihbarnamesi ile haczinin mümkün olmadığını»[137]

«Üçüncü kişiye gönderilen müzekkereler 89/1 haciz ihbarnamesi mahiyetinde olmayıp, İİK.’nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi niteliğinde olduğundan, üçüncü kişinin, nezdinde borçlunun alacağı var ise haciz talebini yerine getirmesinin, aksi halde hiçbir işlem yapmamasının gerekeceğini, bu durumda şikayetçiye gönderilen haciz müzekkereleri üçüncü kişi aleyhine İİK.’nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, iptalinin istenmesinde hukuki yararın olmayacağını»[138]

«Üçüncü kişiye gönderilen tarihli yazı, İİK.’nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresi olup, üçüncü kişi aleyhinde İİK.’nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, haciz müzekkeresinin iptalinin istemesinde şikayetçi üçüncü şahsın hukuki yararının olmadığını»[139]

«Haciz isteme hakkının düşmesi durumunda, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için yenileme talebinde bulunması ve bu talebin borçluya tebliği gerektiğini, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl geçmesine rağmen, alacaklı tarafından haciz istenmediği anlaşıldığından, mahkemece, ‘dosyanın işlemden kaldırılmasına’ karar verilmesi yerine ‘takibin düşürülmesi’ yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olacağını»[140]

«3. kişiye, doğacak alacakların haczi yönünden gönderilen haciz ihbarnamesinin, haciz müzekkeresinin sonuçlarını doğuracağını, bu nedenle 3. kişinin, haciz müzekkeresinin gereğini yerine getirerek daha sonra doğacak paraların icra dosyasına gönderilmesinde yasal bir engelin olmadığını, bu şekilde borçlu borcundan kurtulacağından ve böyle bir haciz işlemi borçlu değil 3. kişiye külfet yükleyeceğinden, borçlunun böyle bir şikayette bulunmasında hukuken korunmaya değer bir hakkının bulunmadığını»[141]

«Haciz isteme hakkının düşmesi durumunda, alacaklının yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunması ve bu talebi borçluya tebliğ ettirmesi, dosya muameleden kaldırılmış ise haciz istemenin ancak usulüne uygun olarak yenileme talebinde bulunduktan sonra mümkün olabileceğini, ayrıca geçerli bir haciz talebinden bahsedebilmek için İİK.’nun 59. maddesine göre hacze ilişkin masrafın yatırılmış olması gerekeceğini»[142]

«Limited şirketlerde borçlu ortağın payının İİK.’nun taşınırlara ilişkin hükümlerine göre haczedileceğini, bu durumda, icra müdürlüğünün, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde, borçlunun şirketteki payı, şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memurunun şirket merkezine bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek, çıplak pay haczini yapabileceğini, limited şirketlerde ispat vasıtası olan pay senedinin teslimi ile ortaklık hakkının devir ve temlik edilemeyeceğini ve bu nedenle bu hakların üzerine rehin ve haciz konulamayacağını, pay senedinin haczedilmesinin, borçlunun, ‘limited şirketteki ortaklık payının haczedildiği’ sonucunu doğurmayacağını»[143]

«Kambiyo senetlerinde ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresinin ise 10 gün olduğu, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin de 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı, borçlu süresi içerisinde itiraz etmezse ihtiyati haczin kendiliğinden kesin hacze dönüşeceği (İİK.’nun 264/5.), buna göre şikayet olunanın ihtiyati haczi 10 günlük ödeme süresinin geçmesi ile kendiliğinden kesin hacze dönüşmüş olduğundan, şikayet olunan alacaklının ihtiyati haczi kesin hacze dönüştükten sonra, yatırdığı teminatın iadesi amacıyla ihtiyati hacizden feragatinin kesin haczini ortadan kaldırmayacağını»[144]

«Kural olarak (kira alacakları, istihkak alacakları dışında) ileri doğacak hak ve alacaklar için haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği, İİK.’nun 89. maddesi uyarınca 3. kişiye, borçlunun ‘doğmuş ve doğacak’ hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişinin sorumluluğunun haciz ihbarnamesinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut fiili durumla sınırlı olduğu, bu aşamada doğması muhtemel hak ve alacağın 3. kişilerce net olarak bilinmesi mümkün olmadığından, haciz ihbarnamesinin ‘muhtemel alacaklar’ açısından sonuç doğurmayacağı; buna karşın borçlunun üçüncü kişiler nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin ancak İİK.’nun 78. maddesi uyarınca gönderilecek ‘haciz yazısı’ ile mümkün olabileceğini»[145]

«Alacaklının bir yıllık süre içerisinde masrafını yatıracağını belirterek satış talebinde bulunduğu, İcra Müdürlüğünce ‘araçların üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunduğu’ndan bahisle satış talebinin reddine karar verilerek masrafın alınmadığı, şikayetçinin bu işlemin iptali istemiyle yaptığı şikayet üzerine, ‘icra memur işleminin yerinde olmadığı’ gerekçesiyle ‘şikayetin kabulüne’ karar verildiği, bu durumda şikayetçinin haczinin ayakta olduğunun kabulü gerekeceğini»[146]

«Yasal bir yıllık süre içerisinde borçlunun gayrimenkul ve menkullerinin haczi talep edilmiş olmakla, alacaklının haciz isteme hakkının düşmediğini, bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK.’nun 78/V. maddesi gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek olmadığını»[147]

«İcra takibinde dosyanın işlemden kaldırılması halinde, takip derdest kalmaya devam edeceğinden, takibin yapıldığı tarihte işlemekte olan zamanaşımı süresinin kesilmiş olduğunu»[148]

«Alacaklının, taşınır rehninin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren bir sene içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren nihayet iki sene içinde isteyebileceği, satış bu müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmez ise takibin düşeceği, 78. maddenin ikinci fıkrası hükmünün rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipte de kıyasen uygulanacağı, ancak birinci cümlesinin, ‘itirazla durmayan kambiyo takiplerinde’ ve ‘ilamlı takiplerde’ uygulama olanağı bulmayacağını»[149]

«İcra mahkemesince ‘takibin iptaline’ karar verilmesi halinde, bu kararın kesinleşmesi beklenmeden icra müdürlüğünce, konulmuş olan hacizlerin de kaldırılması gerekeceğini»[150]

«İİK.’nun 78. maddesi gereğince düşen takipte, takip yenilenmeden alacaklının 3. kişi şikayetçiye ait taşınmaza haciz konulmasını ve kıymet takdiri yapılmasını talep edemeyeceğini»[151]

« ‘Dosyanın işlemden kaldırıldı’ğına ilişkin ara kararının taraflara tebliğ edilmesi gerekeceğini»[152]

«İİK.’nun 78. maddesi gereği 3. kişiye doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle, borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, 3. kişi tarafından yapılması gerekenin borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise ‘haczedilecek mal ve hak bulunmadığını’ icra dairesine bildirmek olduğunu, İİK.’nun 89. maddesinden farklı olarak 3. kişinin doğrudan doğruya İİK.’nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle, anılan işlemlerin dışında bir sorumluluğunun bulunmadığını»[153]

«Borçlu aleyhine genel haciz yoluyla yapılan takipte, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması gerekeceğini»[154]

«İİK.’nun 66. maddesinde ‘itirazla takibin duracağı’ hususunun, aynı yasanın 78. maddesinde de ‘haciz isteme hakkı’nın düzenlenmiş olduğunu, haciz isteme hakkının ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir sene geçmekle düşeceğini, haciz talebinin anılan sürede yapılmaması veya geri alındıktan sonra yenilenmezse dosyanın işlemden kaldırılacağını, itirazla duran bir takipte, haciz isteme hakkı doğmadığından, icra müdürlüğünce ‘takip dosyasının işlemden kaldırılması’na karar verilemeyeceğini»[155]

«Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK.’nun 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişi elinde mevcut olması gerekeceğini; henüz mevcut olmayan bir paranın taşınır hükümlerine göre haczine yasal olanak bulunmadığını; borçlu emekli ikramiyesine henüz hak kazanmadan İİK.’nun 88. maddesi anlamında müzekkere ile ileride doğacak emekli ikramiyesine haciz konulmasının yasaya uygun bir haciz olmadığını, bu nedenle sıra cetvelinde yer alması mümkün olmayan şikayetçinin şikayetinin, ‘hukuki yararının bulunmadığı’ gerekçesiyle reddedilmesi gerektiğini»[156]

«Alacaklının borçlu aleyhine giriştiği icra takibinde, bir yıllık süre (İİK. m.78/II) içinde haciz talebinde bulunmaz veya bir yıl içinde yaptığı haciz talebini geri alıp da (aynı) bir yıllık süre içinde yeniden haciz talebinde bulunmaz ise, takip dosyasının işlemden kaldırılacağı, fakat; icra takibinin düşmeyeceği, takip, derdest kalmaya devam edeceğinden, davacı-alacaklı şirket vekilinin takip dosyasında takip masraflarından sayılan icra vekalet ücretinin tahsili için icra dairesinden yapılan harici tahsilatları da dikkate almak suretiyle dosyadaki alacak miktarının çıkartılarak, bakiye takip alacağı için takibe devam edilmesini istemesi gerekirken, davalı-borçlu belediye hakkında ayrı bir icra takibi yaparak, eldeki davanın açılmasında, hukuki yararının bulunmadığını»[157]

«İcra müdürünün, haczi yerinde bulunan üçüncü kişinin istihkak iddiasını haciz tutanağına geçirerek haciz işlemi yapması gerekirken, haciz talebini reddetmesinin yasaya aykırı olduğunu»[158]

«Takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması gerekeceğini»[159]

«Takip kesinleşmeden alacaklı tarafından haciz talebinde bulunulamayacağını ve icra müdürlüğü tarafından hacizle ilgili hiçbir işlemin yapılamayacağını»[160]

√ «Süresinde satış istenmediğinden şikayet olunanın taşınmazlar üzerine koyduğu hacizler kakmış ise de, başlangıçta süresinde haciz istenmekle takip düşmediğinden, İİK. mad. 78/son maddesi gereği sadece takibin düşmesi hali için söz konusu olan yeniden harç yatırılması zorunluluğunun oluşmayacağını»[161]

√ «Alacaklının ancak, takip borçlusunun malları ile hak ve alacaklarının haczini isteyebileceğini (İİK. mad. 78), takip apartman yönetimi aleyhinde yapılmış olduğundan, takibin borçlusu olmayan şikayetçinin, kat malikinin malları ile hak ve alacaklarını haciz ettiremeyeceğini»[162]

√ «13.11.2008 tarihinde başlayan haciz isteme süresinin, İİK. mad. 78/2. maddesi gereğince 20.11.2008 tarihinde borçlunun itirazı ile durduğu ve işlemediği, 11.06.2009 tarihinde itirazın iptaline karar verilmiş ise de, temyiz edildiğinden kararın kesinleşmediği ve Yargıtay incelemesinden 03.03.2011 tarihinde geçtiği, bu tarihten itibaren sürenin işlemeye devam ettiği ve alacaklı vekilinin 10.08.2009 tarihinde haciz talebini geri almasının ardından, 06.05.2011 tarihli yeni haciz talebine kadar henüz 1 yılın dolmadığı anlaşıldığından, mahkemece, haciz isteme süresinin itiraz ile durduğu ve itirazın iptali davası kesinleşinceye kadar da işlemediği göz önüne alınmaksızın, hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu»[163]

√ «İİK.’nun 66. maddesinde itirazla takibin duracağı hususunun, aynı yasanın 78. maddesinde de haciz isteme hakkının düzenlenmiş olduğunu, haciz isteme hakkının ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir sene geçmekle düşeceğini, haciz talebinin anılan sürede yapılmaması veya geri alındıktan sonra yenilenmezse dosyanın işlemden kaldırılacağını; itirazla duran bir takipte, haciz isteme hakkı doğmadığından, icra müdürlüğünce takip dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilemeyeceğini»[164]

√ «İcra memuruna sadece ‘haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığına’ yönelik bir taktir hakkı tanındığını (-6352 s. K. mad. 16 ile değişik- İİK. mad 82/son), ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ancak ilgilisi tarafından İİK. mad. 16. uyarınca yasal sürede icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirilebilecek bir husus olduğunu, bu hususun icra müdürlüğünce kendiliğinden nazara alınıp tebligatın usulsüz olduğu değerlendirilerek, alacaklının haciz isteminin reddine karar verilemeyeceğini»[165]

«Üçüncü kişilerdeki ‘doğmuş’ ya da ‘doğacak’ (müstakbel) hak ve alacaklar nasıl (İİK. mad. 78 veya 88’e göre mi) haczedilebilir? Mahkemece, şikâyet olunanın İİK.’nun 88. maddesine göre borçlunun DSİ. nezdindeki hak ve alacaklarına koydurduğu haczin bu tarih itibarıyla doğmuş bir alacak bulunmadığından geçerli olmadığı, bu durumda ‘geçerli ilk haczin şikâyetçinin İİK.’nun 89. maddesine göre düzenlenmiş doğmamış alacakları da kapsayacak şekilde olan haciz ihbarnamesine dayalı haciz olduğu’ gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne karar verilmiş olunmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığını– Taraflarca yapılan hacizler borçlunun üçüncü kişideki menkul mallarının haczi niteliğinde olup, bu tür mallar İİK.’nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilerek haczedilebileceği gibi haciz müzekkeresi ile de haczedilebileceğini, İİK.’nun 88. maddesine göre gönderilen haciz müzekkeresi ile ancak mevcut olan bir hak ve alacak haczedilebilip, şikâyet olunanlarca gönderilen haciz müzekkerelerinin alacağın doğduğu ve ödenebilir hale gelmesinden önce gönderilmesi nedeniyle alacağın doğduğu tarihten sonra şikâyetçilerce yapılan hacizlerin dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle istemin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olunmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığını»[166]

«Ticari hayatta sürekli olarak alım ve satıma konu olan minibüs hatlarının ekonomik bir değerinin bulunmadığının ileri sürülemeyeceği, hattın, plakadan ayrı (bağımsız) olarak hacze konu olamayacağı, ticari plakalı bir minibüs hattının haczinin, plakaya konacak haciz ile gerçekleşeceği, diğer bir ifade ile minibüs hatlarının plakaya bağlı olup onun ayrılmaz parçası olduğu, hat; plaka için verilmiş olduğundan, hattın haczinin, plakanın haczi ile gerçekleşmiş olacağı, aynı şekilde plaka satıldığında hattın da satışının gerçekleşmiş olacağını, hat ve plakanın ayrı ayrı kıymet takdirleri yapılarak, birbirinden bağımsız olarak satılmalarının düşünülemeyeceğini»[167]

«Kural olarak (kira alacakları gibi rutin ödemeler dışında) ileride doğacak hak ve alacaklar için haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği, İİK.’nun 89. maddesi uyarınca üçüncü kişiye, borçlunun ‘doğmuş ve doğacak’ hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, üçüncü kişinin sorumluluğunun sadece haciz ihbarnamesinin kendisine ulaştığı tarihteki mevcut fiili durumla sınırlı olduğu, buna karşın borçlunun üçüncü kişiler nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin ancak İİK.’nun 78. maddesi uyarınca gönderilecek ‘haciz yazısı’ ile mümkün olabileceği- Müstakbel bir alacaktan bahsedilebilmesi için, bir hukuki ilişkinin mevcut olmasının ve bu hukuki ilişkiden doğacak alacağın cinsi ile borçlunun belli olmasının yeterli olduğu, alacağın miktarının belli olup olmamasının veya böyle bir alacağın doğmama ihtimalinin bulunmasının önemli olmadığını»[168]

«Alacaklının, taşınır rehnin satışını ödeme emrinin tebliğinden itibaren kanunda gösterilen süreler içinde istememesi halinde, takibin düşeceği (İİK. mad. 150/e), işlemden kaldırılan icra dosyasının İİK. 78 uyarınca yenilenebilecek olması sebebiyle, derdest olduğunun kabul edilemeyeceğini»[169]

«Üçüncü kişilerdeki ‘doğmuş’ ya da ‘doğacak’ (müstakbel) hak ve alacaklar nasıl (İİK. mad. 78 veya 88’e göre mi) haczedilebilir? Mahkemece, şikâyet olunanın İİK.’nun 88. maddesine göre borçlunun DSİ. nezdindeki hak ve alacaklarına koydurduğu haczin bu tarih itibarıyla doğmuş bir alacak bulunmadığından geçerli olmadığı, bu durumda ‘geçerli ilk haczin şikâyetçinin İİK.’nun 89. maddesine göre düzenlenmiş doğmamış alacakları da kapsayacak şekilde olan haciz ihbarnamesine dayalı haciz olduğu’ gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne karar verilmiş olunmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığını- Üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların ne şekilde haczedilebileceğine değinen İİK.’nun 89. maddesindeki yola başvurulmadan, sadece haciz tezkeresi ile konulan haczin İİK. mad. 88 gereğince menkul haczi olarak nitelendirilebileceği ve ancak mevcut bir hak ve alacak üzerine konulabileceği, bir diğer ifade ile üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların tezkere yazılması suretiyle haczinin mümkün olmadığı– Üçüncü kişi nezdinde bulunan alacak için haciz talep edilmesi halinde; haciz tarihi belirlenirken, haciz yazısının yazıldığı tarihin değil, üçüncü kişiye ulaşıp, kayda işlendiği tarihin gözetileceğini»[170]

«İcra takibinin sürdürülmesi sırasında taşınmazların haczedilmesi için, bunların haciz tarihinde takip borçlusunun adına tapuda kayıtlı olması zorunlu olup; müteahhidin borcu için, kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile yapılacak inşaatta müteahhide isabet edecek hisselerin bu aşamada haczedilemeyeceği– Şikayetçinin tapu kaydı maliki olması nedeniyle şikayette hukuki yararının bulunduğu, şikayetin kabulü ile ilerde doğması muhtemel hakka dayalı şekilde, üçüncü kişinin malik olduğu taşınmazın tapu kaydına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceğini»[171]

«Borçluya örnek 4-5 nolu icra emri 13.01.2010 tarihinde tebliğ edilmiş ve yasal bir yıllık süresi içinde alacaklının 26.01.2010 tarihli talebi üzerine borçlu adına kayıtlı araca haciz konulmuş olup; 15.03.2010 tarihinde borçlunun bankalardaki hak ve alacaklarının ve 29.09.2010 tarihinde de menkullerinin haczi talep olunmuş, ancak bankalarda hak ve alacağına rastlanmadığından, ayrıca borçlu bulunamadığından haciz işlemi gerçekleştirilememiş; böylece haciz talepleri kanuni müddet içerisinde yapılmış olup, alacaklının ‘haciz isteme hakkı’nın düşmediği; bu durumda takip dosyasının işlemden kaldırılmasının İİK.’nun 78.maddesine aykırı olduğunu»[172]

«Borçlulara örnek 163(10) no’lu ödeme emri tebliğ edilmiş ve yasal bir yıllık süre içinde alacaklının talebi üzerine, borçluların menkul malları ve haklarına haciz konulmuş, ancak süresinde satış istenmediğinden, İİK.’nun 106 ve 110. maddeleri gereğince hacizlerin düştüğünü; bu durumda ‘haciz isteme hakkı’ düşmemiş olup, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK.’nun 78/5. maddesi gereğince borçlulara yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek olmadığını»[173]

«İcra müdürlüğünün, İİK.’nun 78, 79 ve 85. maddeleri gereğince haciz uygulanması konusunda ‘takdir yetkileri’nin bulunmadığı»[174] (Not: 6352 s. K. ile yapılan değişiklik nedeniyle, bu içtihat bugün geçerliliğini yitirmiştir.)

√ «Ticari hayatta sürekli olarak alım ve satıma konu olan minibüs hatlarının ‘ekonomik bir değerinin bulunmadığı’nın ileri sürülemeyeceğini, hattın, plakadan ayrı (bağımsız) olarak hacze konu olamayacağını, ticari plakalı bir minibüs hattının haczinin, plakaya konacak haciz ile gerçekleşeceğini, diğer bir ifade ile minibüs hatlarının plakaya bağlı olup, onun ayrılmaz parçası olduğunu, hat; plaka için verilmiş olduğundan, hattın haczinin, plakanın haczi ile gerçekleşmiş olacağını, aynı şekilde plaka satıldığında hattın da satışının gerçekleşmiş olacağını, hat ve plakanın ayrı ayrı kıymet takdirleri yapılarak, birbirinden bağımsız olarak satılmalarının düşünülemeyeceğini»[175]

√ «İcra memurunun, haciz yerinde bulunan üçüncü kişinin istihkak iddiasını haciz tutanağına geçirerek haciz işlemini yapmak zorunda olduğunu, istihkak iddiası karşısında haciz işlemi yapmaktan kaçınamayacağını»[176]

√ «Alacaklı vekilinin takip dosyasından … tarihinde yaptığı talep doğrultusunda, borçluya ait iki adet aracın güncel takyidat bilgilerinin sorgulanması görevinin icra müdürünün görevleri arasında olduğunu, Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan Veri Erişim, Paylaşım ve Kullanım Esaslarına Dair Protokol kapsamında, takip dosyasına taraf vekili olarak kaydedilen avukatlara, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) kapsamında talep konusu olan sorgulamayı yapma imkanı verilmiş ise de, alacaklı vekili olan avukata tanınan sorgulama yapma imkanının, icra müdürünün talep konusu sorgulamayı yapma görevini ortadan kaldırmayacağını»[177]

√ «Taşınmaz üzerine konulan hacizden itibaren iki yıl içinde satış istenmediğinde haczin düşeceğini- Takip dosyasının işlemden kaldırılması üzerine, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için, yenileme talebinde bulunulması gerekeceğini»[178]

√ «Alacaklı vekilinin, hacizli taşınmazlardan sadece birisine ilişkin haczin kaldırılması talebinde bulunması, başka bir ifade ile diğer taşınmazlar üzerinde haczin devam etmesi halinde, bu durumun alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmayacağını»[179]

√ «Müteahhidin borcu için kat karşılığı inşaat nedeni ile yapılacak inşaatta müteahhide isabet edecek hisselerin haczedilemeyeceğini»[180]

√ «Kural olarak borçlunun her türlü mal ve haklarının haczedilebileceğini, haczedilmezlik için İİK.’nda veya özel kanunu’nda açık hüküm bulunması gerektiğini; Küçük ve Orta Ölçekli İşletme, Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından yapılan ödemelerin haczedilebileceğini»[181]

√ «İcra takibinin kesinleşmesinden önce konulan hacizlerin, kendiliğinden hükümsüz sayılacağını»[182]

√ «Alacaklının, İİK.’nun 78 vd. maddeleri gereğince hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteyebileceği gibi, İİK.’nun 89. maddesi gereğince; borçlunun 3. kişide bulunan hak ve alacaklarının haczi için bu madde koşullarında 3. kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep edebileceğini- Bu durumda İİK.’nun 89. maddesinden farklı olarak, İİK.’nun 78. maddesine göre talep edilen haciz nedeniyle muhatabın (3. kişinin) doğrudan doğruya herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, başka bir deyişle 3. kişinin haciz yazısına cevap vermemesi halinde, nezdinde haczin kesinleşmiş sayılmayacağını»[183]

√ «Alacaklının haciz talebi üzerine, icra müdürlüğünce haciz kararı verilmiş ancak borçlunun üzerine kayıtlı taşınmaz ve araç bulunmadığından, haczin gerçekleşememesi halinde, ‘haciz isteme hakkı’nın değil, ‘haciz kararı’nın düşmüş olacağını, bu durumda yenileme isteğinin diğer tarafa tebliğine gerek bulunmadığını»[184]

√ «Takipten ve hacizden önce kesinleşen mahkeme ilamı ile mülkiyet hakkı sona ermiş olan önceki malikin (borçlunun) borcundan dolayı konulan haczin kaldırılması gerekeceğini (Açtığı şuf’a davası sonucunda malik duruma gelmiş olan şikayetçinin ‘haczin kaldırılması’ isteminin kabulü doğrultusunda karar verilmesi gerekeceğini)»[185]

√ «Sermaye şirketinin vergi borcundan dolayı kanuni temsilcisinin mal varlığının haczedilmesi için öncelikle şirket mal varlığının etraflıca araştırılmasının gerektiğini, ödeme emri tebliğ edilmeden doğrudan haciz yazısı yazılamayacağını»[186]

√ «Hacizin, ‘belirli bir para alacağının tahsilini sağlamak için, borçluya ait mal ve haklara icra müdürünün beyanı ile hukuken el konulması’ olduğunu»[187]

√ «‘Takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına’ karar verilmesi gerekeceğini»[188]

√ «İcra müdürlüğünün, İİK.’nun 78, 79 ve 85. maddeleri gereğince haciz uygulanması konusunda ‘takdir yetkileri’nin bulunmadığını»[189] (Not: Şimdi; İİK. 82/son uyarınca; «icra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir.»)

√ «Ödeme emrinde yazılı 10 günlük ödeme süresi dolmadan yapılan haczin kaldırılmasının süresiz şikayet yoluyla istenebileceğini»[190]

√ «Haciz işlemi için gittiği işyerinde haciz işlemini uyguladığı sırada hakarete uğrayan avukat lehine -MK.’nun 24. maddesi çerçevesinde- manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceğini»[191]

√ «Yedieminlik görevini gereği gibi yerine getirmeyen kişi hakkında, uğranılan maddi zararın tazmini için dava açılabileceğini»[192]

√ «Haksız haciz nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulan kişinin haksız haczi uygulayan alacaklı aleyhine MK.’nun 24. maddesi çerçevesinde manevi tazminat talebinde bulunabileceğini»[193]

√ «İsim benzerliği nedeniyle yapılan haksız haciz işleminin, hacze maruz kalan kişi bakımından ‘kişilik haklarına saldırı’ teşkil edeceğini»[194]

√ «Eyleminin haksız olduğu yargı kararıyla belirlenen davalı alacaklı aleyhine -haksız icra takibi ve haksız haciz uygulanması, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan- uygun bir manevi tazminat hükmedilmesi gerekeceğini»[195]

√ «Hacizin ‘cebri icra organı tarafından yapılan devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara icra memuru tarafından hukuken el konulması’ olduğunu; İİK.’nun gerek 79. maddesi ve gerekse 85. maddesi uyarınca, icra müdürüne haciz uygulaması konusunda bir takdir yetkisi tanınmamış olduğunu»[196] (Not: Şimdi; İİK. 82/son uyarınca, «icra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir.»)

√ «Yetkisiz icra dairesince (henüz takip kesinleşmeden) konan haczin hükümsüz olacağını»[197]

√ «Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde 10 günlük ödeme süresi geçmeden haciz yapılamayacağını, bu kural kamu düzenine ilişkin olduğundan, İİK.’nun 16/II maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğunu»[198]

√ «Haczin ‘cebri icra organı tarafından yapılan devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklının, söz konusu alacağını karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra memuru tarafından hukuken el konulması’ olduğunu»[199]

√ « ‘Haksız haciz nedeniyle zarara uğradığını’ ileri sürerek tazminat talebinde bulunan davacı lehine tazminata hükmedilmesi için, davalının gerçekten ‘alacaklı olup olmadığı’ konusunun irdelenmesi gerekeceğini»[200]

√ «Usulsüz işlemlere dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi için açılan davada; olayda hizmet kusuru bulunup bulunmadığının saptanması, idari yargının görev alanında olduğundan, 2577 sayılı kanunun 2/1-b maddesi gereğince ‘idarenin hizmet kusuruna dayanan tazminat isteklerinin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde ileri sürülmesi gerekeceği’ ilkesi uyarınca öncelikle mahkemece görev konusunun irdelenmesi gerekeceğini»[201]

√ «Haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemiyle alacaklı banka aleyhine açılan tazminat davasında; davalı bankanın uzağı görebilen (basiretli) bir tacir gibi, kendisinden beklenen özeni göstermemesi ve savsaması nedeniyle haksız haciz yapılmasına neden olduğu durumlarda, davalı banka aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceğini»[202]

√ «Uygulanan haczin ve yapılan muhafaza altına alma işleminin haksız olmaması halinde, alacaklı aleyhine açılan tazminat davasının reddi gerekeceğini»[203]

√ «Bedelsiz kalan çekin ciro edilerek icra takibine konu edilmesi ve haciz yapılması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini için dava açılabileceğini»[204]

«Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekeceğini; davalı alacaklının, alacağının tahsili için hukuki yollara başvurarak alacağını tahsil etmesi halinde sebepsiz zenginleşmeden söz edilemeyeceğini»[205]

«Eyleminin haksız olduğu yargı kararıyla belirlenen davalı alacaklı aleyhine -haksız icra takibi ve haksız haciz uygulanması, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan- uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceğini»[206]

«Gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmesi üzerine buna süresi içinde itiraz etmiş olan 3. kişiye, ihbarnamenin tebliğinden sonra doğmuş bir alacağın varlığı halinde, 3. kişiye yeniden ‘birinci haciz ihbarnamesi’ gönderilebileceği gibi, 3. kişideki bu alacağın haczi için 3. kişiye ‘haciz ihbarnamesi’ de gönderilebileceğini»[207]

«Bir yıllık süre içinde haciz talebinde bulunmuş olan alacaklının, aynı bir yıllık süre içinde borçlunun mallarının haczedilmemiş olması, haciz isteme hakkının düşmesini ve takip dosyasının işlemden kaldırılmasını gerektirmeyeceğini»[208]

«Bir yıllık süre içinde haciz istendikten sonra, takibe devam edilmesi için takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan dosyanın yenilenmesi durumunda ‘yenileme harcı’ alınmayacağını»[209]

«Borçlunun 3. kişide parasının bulunması halinde 3. kişiye ‘haciz ihbarnamesi’ yerine ‘haciz müzekkeresi (yazısı)’ gönderilmesi ile bu paranın haczedilmiş sayılacağı, buna karşın 3. kişide borçlunun bir alacağı (parası) yoksa o zaman, 3. kişiye gönderilen ‘haciz yazısı’ ile İİK.’nun 89. maddesindeki sonuçların doğmayacağını ve söz konusu paranın haciz yazısına cevap vermeyen 3. kişi zimmetinde sayılmayacağını»[210]

«İİK.’nun 78. maddesi gereğince borçluya gönderilecek yenileme emrinin, borçluya, borca itiraz imkanını tanımayacağını»[211]

«Borçluya kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte 163 (şimdi; 10) örnek ödeme emrinin 18/05/2005 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde 31/10/2005 tarihinde haciz istendiğinden, borçluya ‘yenileme muhtırası’ tebliğine ve ‘yenileme harcı’ alınmasına gerek olmadığını»[212]

«Alacaklının haciz isteme hakkının bir yıllık süreye bağlı olduğu, haciz isteme hakkının ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düşeceğini; alacaklının bir yıllık süre içinde haciz talebinde bulunmaması veya bir yıl içinde yaptığı haciz talebini geri alıp da aynı bir yıllık süre içinde yeniden haciz talebinde bulunmaması halinde, takip dosyasının düşmeyip sadece işlemden kaldırılacağını»[213]

«Bir yıllık süre içinde borçlunun huzurunda borçluya ait taşınır malların haczedilmiş olması nedeniyle, alacaklının haciz isteme hakkının düşmesinin engellenmiş olacağını ve bundan sonra borçluya, alacaklının yenileme talebinin gönderilmesinin gerekmediği; borçlunun vefatı üzerine mirasçılarına yeniden ödeme emri gönderilemeyeceğini, mirasçıların miras bırakanın ölümünden önceki işlemlere itiraz edemeyeceklerini»[214]

«Haciz konulmasını isteyebilen alacaklının ‘hacizlerin kaldırılmasını’ talep etmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığını»[215]

«Borçlu şirkete yapılan genel haciz yolu ile ilamsız takiplere mahsus ödeme emri tebliğ edilmemiş olması halinde, icra takibinin işlemden kaldırılmasının söz konusu olmayacağı ve yeniden harç alınarak ‘dosyanın işleme konulmasına’ karar verilemeyeceğini»[216]

«Teminat mektupları hangi iş için verilmişse o işin teminatını teşkil edip, sadece o nedenle haczedilebileceğini»[217]

«Bir yıllık süre içinde alacaklının haciz talebinde bulunmaması veya bir yıl içinde yaptığı haciz talebini geri alıp aynı bir yıllık süre içinde yeniden haciz talebinde bulunmaz ise, takip dosyasının işlemden kaldırılacağını, ancak icra takibinin düşmüş olmayacağını; bu halde alacaklının ‘yenileme talebinde’ bulunmak suretiyle aynı takip dosyasından haciz isteyebileceğini»[218]

«İhtiyati haciz başvurusunun yapıldığı tarih itibariyle ödeme emrine karşı itiraz ve şikâyet süresi geçmiş, ancak ödeme süresi geçmemiş olup; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takiplerde ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haciz talep etmesinde hukukî yararının mevcut olduğunu»[219]

«Borçlunun 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK.’nun 78. maddesi gereğince ‘haciz yazısı’ gönderilerek haciz konulabileceği gibi İİK.’nun 89. maddesi gereğince 3. kişiye ‘haciz ihbarnamesi’ gönderilerek de haciz konulabileceğini»[220]

«İİK.’nun 78/2. maddesinde öngörülen bir yıllık haciz isteme süresinin, ihtiyati haciz alacaklısı yönünden işlemeyeceğini»[221]

«Alacaklının sadece haciz talebinde bulunması veya sadece taşınmazın satışını istemesinin yeterli olmayıp, bu talebin zamanaşımının kesebilmesi için gerekli masrafların da ödenmesi gerekeceğini»[222]

«Kiracı aleyhine icra yoluyla takip yapılması halinde, icra müdürünün ‘finansal kiralama konusu malların takip dışında tutulmasına’ karar verebileceğini»[223]

«Takip konusu ilamın yargılaması sırasında bu işe ilişkin olarak mahkemeye sunulmuş olan teminat mektubunun, bu ilamın alacaklısı tarafından haczedilmesinde bir sakınca bulunmadığını»[224]

«Teminat mektuplarının hangi iş için verilmişse o işin teminatını teşkil ettiğinden, o işten kaynaklanan işten dolayı haczedilebileceğini, başka bir iş (borç) için haczedilemeyeceğini»[225]

«Takip dosyasının işlemden kaldırılması üzerine, alacalının haciz isteyebilmek için ‘takip talebi’ni yenilemesine ve borçluya yeni bir ‘ödeme emri’ gönderilmesine gerek bulunmadığını»[226]

«Kişisel hak niteliğinde olan taşınmaz satış vaadi şerhinin tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazanacağı, MK.’nun 29 ve Tapu Kanunun 26. maddesine göre 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebileceğini, 5 yıl geçmeden satışın gerçekleşmesi halinde satış vaadi şerhinden sonra konulan haczin sonuç doğurmayacağını»[227]

«Temlik alacaklısının alacaklı olduğu takip dosyası üzerine, alacağı temlik edenin borcu sebebiyle haciz konulamayacağını»[228]

«Asliye hukuk mahkemesince, ‘üzerindeki şerh ve takyidatlarla birlikte taşınmazın (hissenin) davacı adına tapuya tesciline’ karar verilen durumlarda, icra hakiminin hisse üzerindeki hacizleri kaldıramayacağını»[229]

«Borçlu ile 3. kişi arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine bağlı olarak ileride bulunması muhtemel haklar için, borçlu adına kayıtlı olmayan 3. kişiye ait taşınmaz üzerine haciz konulamayacağını»[230]

«Borçluya ait mevduat üzerine haciz konulması istenen bankanın ‘kendilerinin mevduat üzerinde rehin hakkı bulunduğunu’ belirterek mevduat üzerine haciz konmaktan kaçınamayacakları, bankanın ‘mevduat üzerinde hapis hakkı bulunduğunu’ icra dairesine bildirmesinin ‘istihkak iddiası’ niteliğinde olduğunu (bu durumda İİK.’nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerekeceğini)»[231]

«Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının İİK.’nun 78 ve devamı maddeleri gereğince borçlunun hak ve alacakları ile malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteyebileceğini, haciz yazısını alan 3. kişinin borçluya ait hak ve alacakları var ise bunlar üzerine haciz koyması gerekeceği, yok ise herhangi bir işlem yapmasına gerek bulunmadığını»[232]

«İİK.’nun 78/II maddesi uyarınca itiraz ve dava halinde bunların kesinleşmesine kadar geçecek sürelerin, bir yıllık haciz isteme süresinin hesabına katılmayacağını»[233]

«Alacaklının haciz talebi üzerine bir kısım borçlular yönünden haciz uygulanmazken, bir kısım borçluların mallarına konulan hacizlerin ise süresinde satış istenmemesi nedeniyle düşmesi halinde, borçluların mallarına yeniden haciz konulabilmesi için yenileme talebinin borçluya tebliğine gerek bulunmadığını»[234]

«Alacaklının haciz talebi üzerine, haciz kararı verilmiş olmasına rağmen, bir kısım borçlular yönünden haciz uygulanmamış, bir kısım borçluların ise mallarına haciz konmuşsa da süresinde satış istenmediğinden hacizler düşmüşse, bu durumda ‘haciz kararı’ düşmüş olacağından borçluların mallarına yeniden haciz konulabilmesi için yenileme talebinin borçlulara tebliğine gerek bulunmadığını»[235]

«Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde alacaklı vekilinin talebi üzerine borçluya ait taşınır ve taşınmazların haczi için müzekkereler yazılmış ve 3. kişilere haciz ihbarnameleri gönderilmiş olduğundan, daha sonra yeniden haciz uygulanabilmesi için, yenileme harcı alınıp borçluya yenileme bildirisinin tebliğine gerek bulunmadığını»[236]

«Komşusuna ait işyerinde yapılan haciz işlemi sırasında, haczedilen eşyaların kendisine yediemin olarak teslim edilmesi isteğinin kabul edilmemesi üzerine mağdur icra müdürüne ‘…. böyle işi sinkaf ederim’ sözlerini sarf eden sanığın eyleminin ‘görevli memura sövme suçu’nu oluşturacağını»[237]

«Ödeme emrinin tebliğinden sonra, ‘icra takibi kesinleşmeden konulan hacizlerin icra mahkemesince kaldırılmasına’ karar verilmesi gerekeceğini»[238]

«İİK. mad. 78 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmış olmasının, itiraz üzerine duran takibe ilişkin itirazın iptali talebinin incelenmesine engel teşkil etmeyeceğini»[239]

«Kesinleşen takip nedeniyle bir yıllık süre içinde haciz istenmemesi halinde ‘haciz isteme hakkı’nın düşeceği, bu durumda takip dosyasının işlemden kaldırılacağı, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için harcını yatırarak yenileme talebinde bulunması ve bu talebin borçluya tebliğ edilmesinin gerekli olduğu zorunlu olduğunu»[240]

«Ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıllık süre içinde haciz istenmiş olması halinde, haczi isteme hakkının düşmemiş sayılacağı ve borçluya yenileme bildirisini tebliğine gerek bulunmayacağını»[241]

«Ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıllık süre içinde alacaklı vekilinin haciz talebinde bulunması ve borçlu adresinde menkul haczi yapılması, ayrıca İİK. 89 uyarınca 3. kişilere haciz ihbarnamesi gönderilmesi nedeniyle ‘haciz isteme hakkı’ süresi içinde kullanılmış olduğundan, yeniden haciz uygulanabilmesi için borçluya yenileme tebliğine ve yenileme harcı alınmasına gerek bulunmadığını»[242]

«İki borçludan birisinin borca itirazını kabul ederek takibin iptal edilmiş olması, borca itirazı olmayan diğer borçlu bakımından takibin yürütülüp haciz işlemlerine geçilmesine engel teşkil etmeyeceğini»[243]

«Borçlunun yasal süresi içinde yaptığı itiraz üzerine icra takibi durduktan sonra alacaklının ‘itirazın kaldırıldığına’ ya da ‘itirazın iptal edildiğine’ ilişkin bir karar sunmadıkça borçlunun hak ve alacaklarının haczi için 3. kişilere haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini»[244]

«Finansal kiralama konusu malların kiracının veya kiralayanın borcundan dolayı haczedilmesi halinde, 7 günlük şikayet süresi içinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceğini»[245]

«İcra mahkemesince ‘icra emrinin iptaline’ karar verildikten sonra icra müdürlüğünce borçlu vekiline yeniden icra emri tebliğ edilmeden (ve takip kesinleşmeden) haciz yapılamayacağını»[246]

«Kendisine kayyım atanmış borçlu adına kayyıma tebligat yapılmadan ve takip kesinleştirilmeden kayyımın yönetimindeki taşınmaz üzerine haciz konulamayacağını»[247]

« ‘Kiracı’ sıfatını taşıyan şikayetçinin mülkiyet iddiasına dayanan ‘istihkak davası’ açma hakkı mevcut değil ise de, kendisi Finansal Kirala Kanunun 13. maddesine göre ‘malı kiralama süresi boyunca zilyetliğinde bulundurma ve sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etme hakkı’na sahip olduğundan ‘haczedilmezlik şikayeti’ini ileri sürmekte hukuki yararının bulunacağını»[248]

«Alacaklının talebi üzerine verilen haciz kararının süresinde satış istenmemesi nedeniyle İİK.’nun 106 ve 110. maddeleri gereğince düşmüş olması halinde yeniden haciz için yenileme isteğinin borçluya tebliğine gerek bulunmadığını»[249]

«Alacaklının yasal süresi içinde yaptığı ‘haciz talebi’nin işleme konulmuş olması nedeniyle alacaklının ‘haciz isteme hakkı’ düşmemiş olduğundan, İİK.’nun 78/V maddesi gereğince borçluya ‘yenileme yazısı’nın tebliğinin gerekmediğini (borçluya yenileme isteğinin tebliğine gerek olmadan yeniden haciz yapılabileceğini)»[250]

«Üzerinde ipotek bulunmayan taşınmazın teferruatının (makinelerin), taşınmazdan (fabrikadan) ayrı olarak haczedilip satılabileceği, bunun için yerinde icra mahkemesince keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak haczedilen taşınır malların, taşınmazın teferruatı olduğunun saptanması gerekeceğini»[251]

«İİK.’nun 36. maddesi gereğince Yargıtayda icranın geri bırakılması yönünde karar getirilmek üzere borçluya mühlet verilmesi halinde, icra takibi olduğu yerde duracağından, bu durumda önceki hacizlerin kaldırılması gerekmeyeceğini»[252]

«Bankaya haciz müzekkeresi gönderilerek, borçluya ait mevduata haciz konulmasının istenmesi üzerine, eğer bu mevduat üzerinde bankanın rehin hakkı varsa bu husus da açıklanarak bankaca mevduata haciz konulması gerekeceği; icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurularak ‘paranın kendilerine rehinli olduğu’ndan bahisle haciz talebinin iptalinin istenmeyeceğini»[253]

«Asliye/sulh hukuk mahkemesince verilen tedbir kararının cebri icra yapılmasına engel olmayacağı gibi, tedbir konulan alacaklar üzerine haciz konulmasını da engellemeyeceğini»[254]

«Trafiğe tescilli araçların alım satımının resmi şekilde yapılacağı, bir ceza ilamının aracın geçerli biçimde devredildiği sonucunu doğurmayacağı; ticari plakaların taşıtla birlikte veya ayrı olarak gereken koşulları taşıyan kişilere satılabileceğini»[255]

«Avukatın, yapılan haricen ödemeleri dikkate almadan, alacağın tümü için haciz talimatı almasının disiplin suçu teşkil edeceğini»[256]

«Mahkemece verilmiş olan ihtiyati tedbir kararında ‘icra takiplerinin durdurulmasına’ karar verilmiş olduğundan, bu karara rağmen icra müdürlüğünce borçlu hakkında haciz işlemi yapılmış olması halinde, konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceğini»[257]

«İİK.’nun 78. ve 89. maddesindeki haciz işlemlerinin sebep ve sonuçlarının farklı olduğunu»[258]

«3. kişide bulunan borçluya ait paranın 3. kişiye İİK.’nun 78. maddesi gereğince haciz yazısı gönderilerek haczedilmesi üzerine, haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının borçluya ait olduğunu»[259]

«İİK.’nun 78. maddesi uyarınca kendisine haciz müzekkeresi gönderilen 3. kişi haczi uygulamakla yükümlü olup, ‘üzerine haciz konmak istenen şeyin (paranın) haczi kabil olmadığını’ belirterek haciz işlemeni uygulamaktan kaçınmayacağını»[260] (Not: 6352 s. K. ile değişik İİK. 82/son uyarınca, bu içtihat bugün geçerliliğini yitirmiştir…)

«Tüzel kişiliği olmayan şikayetçi bakanlığa bağlı birime İİK.’nun 78. maddesi gereğince haciz yazısı gönderilmesi üzerine haciz konusu para mevcut olmaması halinde, 3. kişi bakanlığın şikayette hukuki yararının bulunmadığını; haciz yazısının İİK.’nun 89/I maddesi kapsamında ‘haciz ihbarnamesi’ olarak kabul edilebileceğini»[261]

«Bir yıllık süre içinde haciz talebinde bulunan alacaklının daha sonra talebini geri alabileceğini; bu halede yeniden bir yıllık haciz isteme süresinin işlemeye başlamayacağını; alacaklının ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin (varsa) kalan kesimi için de yeniden haciz talebinde bulunabileceğini»[262]

«Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde alacaklı vekilinin talebi ile borçlu adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarına haciz konulmuş olmakla, İİK.’nun 78/II maddesinde düzenlenen ‘haciz isteme hakkının’ süresi içinde yerine getirilmiş sayılacağı; süresi içinde satış istenmemiş olması nedeniyle haczin kalkmış olması halinde, yeniden haciz uygulanabilmesi için borçluya yenileme tebliğine ve borçludan yenileme harcı alınmasına gerek bulunmadığını»[263]

«Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte ödeme emrine itiraz halinde, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine veya itirazın iptali için mahkemeye başvurulması tarihinden itibaren icra mahkemesinin itirazın kaldırılması kararının veya mahkemenin itirazın iptali kararının kesinleşmesine kadar geçen zamanın bir veya iki yıllık satış isteme süresinin hesabına dahil edilemeyeceğini»[264]

«Haciz talebi yasal süre içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu süre içinde yenilenmezse, takip dosyasının işlemden kaldırılacağı, fakat takibin düşmüş olmayacağı; alacaklının takibi yenilemeden veya takipten açıkça feragat etmeden aynı alacak için borçluya karşı ayrı bir takip yapması halinde borçlunun mükerrerlik iddiasını içeren şikayetinin kabul edilip takibin iptali gerekeceğini»[265]

«Alacaklının ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin varsa kalan kesimi içinde yeniden haciz talebinde bulunabileceği, anılan sürenin geçirilmesi halinde haciz isteme hakkının düşeceğini»[266]

«Haciz isteme hakkının, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl geçince düşeceği ve bu durumda takip dosyasının işlemden kaldırılacağı; süresi içinde haciz talebinde bulunmuş olan alacaklının, haciz talebini geri alabileceği, bu durumda yeni bir -bir yıllık- sürenin işlemeye başlamayıp, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan sürenin kalan kısmı içinde yeniden haciz talep edebileceği; bu sürelerin geçirilmesi halinde ‘haciz isteme hakkı’nın düşeceği, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için ‘yenileme talebinde’ bulunması ve bu talebin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceğini, buna karşın, süresi içinde haciz yapıldıktan sonra, satış istenmemesi nedeniyle haczin düşeceği, alacaklının yeniden borçlunun malları üzerine haciz koydurabilmesi için borçluya, alacaklının yenileme talebinin tebliğine ve alacaklıdan -ilamsız yenileme takiplerde- harcının alınmasına gerek bulunmadığını»[267]

«Bir yıllık süre içinde haciz ve muhafaza talebinde bulunulmuş olması halinde, bu işlemin zamanaşımını keseceğini»[268]

«Haciz saatinin haciz tutanağına yazılı olmamasının, haczi geçersiz kılmayacağını»[269]

«Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde haciz istenmiş olması halinde, alacaklının haciz isteme hakkının düşmemiş olacağını, İİK. 78/son uyarınca borçluya ‘yenileme bildirisi’ tebliğine gerek bulunmayacağını»[270]

«Alacaklının, İİK.’nun 78. maddesi gereği borçlunun şikayetçi 3. kişideki hak ve alacaklarına doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmesini istemesinde yasaya uymayan bir cihet olmadığı; şikayetçi 3.kişinin borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmesi gerekeceği; bu durumda İİK.’nun 89. maddesinden farklı olarak 3. kişinin doğrudan doğruya İİK.’nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını»[271]

«Borçlu şirkete ait araçların trafik kaydına haciz konulmuş olmasına rağmen yasal süre içinde satış istenmediğinden haczin kalkmış olması halinde, yeniden haciz uygulanabilmesi için borçluya ‘yenileme dilekçesi’ gönderilmesine ve ‘yenileme harcı’ alınmasına gerek bulunmadığını»[272]

«İcra dosyasının takipsizlik nedeni ile İİK.’nun 78/2. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmış olması aynı maddenin son fıkrasına göre, alacaklı tarafından her zaman icra takibinin yenilenmesi mümkün olduğundan, borçlunun zamanaşımı itirazının incelenmesine engel teşkil etmeyeceğini»[273]

«Borçlulardan … Ltd. Şti.ne ödeme emri ödeme emri tebliğ edilemediğinden, hakkındaki icra takibinin işlemden kaldırılması sözkonusu olamayacağından, mahkemece ‘bu borçlu yönünden takibin yenilenerek harç ödenmesi ile dosyanın işleme alınabileceğine’ dair kararının doğru olmadığını»[274]

«Borçluya tebligat yapılmadan ve bu şekilde ortada kesinleşmiş bir takip bulunmadan, yenileme işleminden söz edilemeyeceğini»[275]

«Her ne kadar alacaklı vekili dilekçe ile yenileme talebinde bulunmuş ve İcra Müdürlüğünce ‘dosyanın yenilenmesi’ karar verilmiş ise de, ortada kesinleşmiş bir takip ve yapılmış bir haciz bulunmadığından, bu yenileme talebinin İİK.’nun 78. maddesi kapsamında yorumlanamayacağı; dolayısı ile alacaklı yenileme talebinde bulunmaksızın zamanaşımı süresine kadar alacaklı hakkında takibe devam edebileceğini»[276]

«Alacaklının satış aşamasına gelene kadar takibe devam etmesinin mümkün olduğu; ancak, alacaklı itirazın kesinleştiği tarihe kadar satış isteyemeyeceği için, haczedilen menkullerin muhafazasını istemesinde de hukuki bir yarar olmayıp, haczin düştüğünden söz edilemeyeceğini»[277]

«Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının, İİK.’nun 78 ve müteakip maddeleri uyarınca borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı olduğundan; icra müdürlüğünce borçlunun dolmuş hattı üzerine haciz konulmuş ise de, cebri icra açısından bu hattın haczinin ve açık artırma yolu ile satılmasının mümkün bulunmadığı, cebri icra yolu ile borçlunun minibüsünün haczedilip satılabileceğini»[278] (Not: Yüksek mahkeme, daha sonra ‘dolmuş hattının, araçla birlikte satılabileceğini’ kabul etmiştir…)

«İcra mahkemesince ‘ödeme emrinin iptaline’ karar verilmiş olması halinde, bu kararın kesinleşmeden, iptal edilen ödeme emri uyarınca borçlunun taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılması gerekeceğini»[279]

«Süresi içinde haciz isteminde bulunulmuşsa alacaklının harç yatırmadan yeniden haciz talep edebileceğini»[280]

«Taşınmazın tapu kaydı üzerine karardan önce koyulmuş bulunan haczin, şufa kararından etkilenmeyeceğini»[281]

«Borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden, icra dairesinde borcu kabul etmiş olması halinde, alacaklının borçluya yenileme dilekçesi gönderemeyeceğini»[282]

«İcra dosyasının, takipsizlik nedeniyle İİK. 78/IV uyarınca işlemden kaldırılmış olması halinde, alacaklı her zaman İİK. 78/V’e göre takibi yenileyebileceğinden, işlemden kaldırılmış olan dosya hakkında da borçlunun -İİK. 71/II’ye göre- ‘zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını’ talep etmekte hukuki yararının bulunacağını»[283]

«Evvelce gönderilen ödeme emirlerinin iptal edilmiş olması halinde, bu ödeme emirlerine dayalı olarak yapılmış olan hacizlerin hükümsüz hale geleceği, sonradan yeni ödeme emri gönderilmesinin önceki hacizleri geçerli hale getirmeyeceğini»[284]

« ‘Yenileme bildirisi’nin tebliğ edilmesinin -İİK. 62 vd. göre- borçluya yeniden itiraz hakkı (olanağı) vermeyeceği borçlunun bu durumda ancak İİK. 71’e göre ‘takibin iptalini’ ya da ‘takibin ertelenmesini’ veya ‘icranın geri bırakılmasını’ isteyebileceğini»[285]

«Haciz talebi yasal süre içinde yapılmamışsa yeniden haciz isteyebilmesi için yenileme talebinin borçluya tebliğ edilmesi ve yeniden harç ödenmesi gerekeceğini»[286]

«İlamsız takiplerin yenilenmesinden ‘yenileme harcı’ alınacağını»[287]

«Ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıl geçmeden alacaklının haciz istemiş olması halinde, ‘haciz isteme hakkı’ düşmemiş olduğundan, İİK. 78/V uyarınca borçluya ‘yenileme bildirisi’nin tebliğinin zorunlu bulunmadığını»[288]

«Ödeme emrinin tebliği üzerine alacaklının süresinde haciz talebinde bulunmasından sonra borçlunun taşınmazlarına haciz konulması nedeniyle haciz isteme hakkının düşmemiş olacağı, borçluya bu nedenle yenileme bildirisinin tebliğine gerek bulunmadığını»[289]

«İİK. 78 hükmünün -İİK. 41 hükmü gereğince- ilamlı takiplerde de uygulanacağı ancak ‘haciz talebi’ söz konusu olmayan ‘el atmanın önlenmesi’, ‘tahliye’, ‘çocuk teslimi’ gibi konulara ilişkin ilamlı takiplerle ilgili dosyaların, İİK. 39’ da yazılı zamanaşımı süresi dolmadan önce işlemden kaldırılamayacağını»[290]

«İİK. 78’e dayalı şikayetlerin kabulü/reddi halinde ayrıca tazminata hükmedilemeyeceğini»[291]

«İİK. 78 hükmünün ‘haciz isteme hakkının düşmesi halinde’, İİK. 106 ve 110 hükümlerinin ise ‘süresi içinde satış istenmemesi nedeniyle haczin düşmesi halinde’ uygulanabileceği, ikinci durumda alacaklının her zaman haciz isteyebileceği ve yenileme talebinin borçluya tebliğine gerek bulunmadığını»[292]

«Borçlu vekilinin vekaletnamesinde ‘hacze muvafakat’ yetkisinin bulunması halinde, icra memurunun bu muvafakata dayanarak borçlunun mallarını haciz edip ödeme emrini de dairede -borçlu vekiline- tebliğ edebileceğini»[293]

«Takibe yönelik itiraz veya dava varsa, bu konuda verilecek kararın kesinleşmesine kadar geçecek sürenin, 78. maddesinin uygulanmasında hesaba katılmayacağı, dosyanın işlemden kaldırılmış olmasının alacaklının haklarına etkili olmayacağını»[294]

«İtiraz süresinin dolmasından önceki hacizlerin yok hükmünde sayılacağını (geçersiz olacağını)»[295]

«Takip kesinleşmeden yapılan hacizlerin geçersiz olup, kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceğini»[296]

«Daha önce haczin uygulandığı ancak süresinde satış istenmemesi nedeniyle bu haczin düştüğü durumlarda, alacaklının sadece ‘yenileme istemi’nde bulunmasının yeterli olduğunu, bunun ayrıca borçluya tebliğine gerek bulunmadığını»[297]

«Borçlunun itirazı kaldırılmadan, alacaklının haciz talebinin yerine getirilemeyeceğini»[298]

« ‘Ödeme emri tebliği edilmeden ve takip kesinleşmeden haciz yapılamayacağı’ konusundaki şikayetin borçlu tarafından yapılabileceği, bu konuda üçüncü kişilerin şikayet hakları bulunmadığını»[299]

«Zamanaşımı süresinin, son işlem tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını»[300]

«Ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıl içinde haciz istenmemesi halinde, alacaklının haciz isteme hakkının düşeceğini»[301]

«Tutuklu olan borçluya, mümessil tayin etmesi için (İİK. 54 uyarınca) muhtıra (bildiri) gönderilip kendisine süre tanınmadan, hakkındaki takibe devam edilip haciz (ve satış) işlemi yapılamayacağını»[302]

«Ödeme emri tebliğ edilmedikçe, haricen öğrenme ile takibin kesinleşmeyeceği ve dolayısı ile İİK. 78’e göre haciz isteme hakkının doğmayacağını»[303]

«Borçlunun ihtiyati haciz safhasında borcunu kabul etmiş olmasının, kendisine ödeme emri gönderilmemesini gerektirmeyeceği, ödeme emri gönderilmeden takibin yürütülemeyeceğini»[304]

«İcra dairesince, borçlulara ödeme emri tebliğ edilip, onun itiraz süresi geçmeden veya haciz yapılmasına yönelik muvafakatları alınmadan haciz yapılamayacağını»[305]

«Yenileme dilekçesinin, vesayet altındaki borçluya değil, vasisine tebliği gerektiğini»[306]

«Alacaklının süresi içinde ‘haciz’ istemiş ve icra memurluğunca da ‘haciz kararı’ verilmiş olmasına rağmen bu haczin -örneğin, borçlunun haczedilebilecek malına rastlanmaması nedeniyle- uygulanmadığı durumlarda, ‘haciz isteme hakkı’nın değil ‘haciz kararı’nın düşmüş olacağı, bu nedenle, yenileme isteğinin ayrıca borçluya tebliği gerekmeyeceğini»[307]

«İcra mahkemesince (tetkik merciince) ‘ödeme emrinin iptaline’ karar verilen durumlarda, ‘ödeme emrindeki sürenin geçmesinin’ söz konusu olamayacağını, haciz yapılamayacağını»[308]

«Süresi içinde haciz istenmemesi veya geri alınıp da yenilenmemesi halinde, ‘haciz isteme hakkı’nın düşeceğini, alacaklının ancak yenileme talebinde bulunduktan ve bu talep borçluya tebliğ edildikten sonra haciz isteyebileceğini»[309]

«Borçlunun ‘yasal taksit hakkı’nı kullandığı (İİK. mad. 111) durumlarda, alacaklının takibi yürütemeyeceğini (haciz, satış vs. isteyemeyeceğini)»[310]

«Borçlunun, itiraz süresi dolmadan ‘borcu kabul etmesi’ halinde, haciz yapılabileceği ancak, İİK. mad. 20 gereğince, takibin bu şekilde kesinleşme tarihinin üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmeyeceğini; borçlunun başka alacaklılarının, ‘borçlunun kabulü nedeniyle takip kesinleşmeden yapılan haczin kaldırılmasını’ isteyemeyecekleri, İİK. mad. 20 gereğince ‘haczin kendilerine karşı hüküm ifade etmediğini’ -sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurarak- ileri sürebileceklerini»[311]

«Alacaklının, yetki itirazını kabul edip, dosyayı yetkili icra dairesine göndermesi halinde, borçluya yeniden ödeme emri gönderilip takip kesinleşmeden haciz yapılamayacağı ve yetkisiz icra dairesinin yaptığı haczin geçerli olmadığını»[312]

«Süresinde satış istenmemesi ile haciz düşeceğinden, ayrıca ‘haczin düştüğüne’ memurlukça karar verilmemiş dahi olsa, aynı şeyin tekrar başka alacaklılar tarafından haczedilebileceğini»[313]

« ‘Haciz isteme hakkı’nın düşmesi halinde, borçluya yeniden ‘ödeme emri’ tebliği gerekmeyeceği, ‘yenileme istemi’nin tebliğinin yeterli olduğunu (ve borçlunun, bunun üzerine, ‘zamanaşımı itirazı’nda bulunabileceğini)»[314]

«İcra müdürünün (yardımcısının), ‘ödeme emrinin borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olduğunu’ kendiliğinden gözeterek, alacaklının haciz talebini reddedemeyeceğini»[315]

«Süresinde haciz istemiş olan alacaklının, haciz masraflarını vermemiş olması halinde, bu istemin geçersiz olacağı (İİK. mad. 59) ve işlemden kalkan dosyanın, yenileme talebi ve bunun borçluya tebliği ile yeniden işleme konulabileceğini»[316]

«Borçlunun ‘taksit sözleşmesi’ni ihlâl etmesi halinde, alacaklının da ‘takip konusu borcun tamamı için’ haciz isteyebileceğini»[317]

«İcra memurunun ‘dosyanın işlemden kaldırılması’ kararının, alacaklının son işleminden itibaren işlemeye başlayan zamanaşımı süresini kesmeyeceğini»[318]

«Niteliği gereği devam eden (her ay doğan) bir borç olan nafaka borcuna ilişkin dosyanın işlemden kaldırılamayacağı ve bu nedenle ‘takibin yenilenmesi’nin söz konusu olamayacağını»[319]

«Yenileme tebliğine ilişkin işlemin, ödeme emri niteliğinde olmadığından, mal beyanında bulunma yükümlülüğü doğurmayacağını»[320]

«İtirazın iptali için mahkemeye başvurulması halinde, bir yıllık haciz isteme müddetinin işlemeyeceğini»[321]

«Muvakkat rehin açığı belgesine istinaden, haciz talebinde bulunabileceğini»[322]

«Borçlunun, «takibe itirazı olmadığını» bildirmesi halinde, haciz isteme süresinin başlayacağını»[323]

bildirmiştir…

* İzmir Barosu Avukatlarından (9 Eylül Ünv. Huk. Fak. E. Öğr. Görv.-Yaşar Ünv. Huk. Fak. Öğr. Görv.)

[1] UMAR, B. İcra ve İflâs Hukukunun Tarihi Gelişmesi ve Genel Teorisi, 10, dipn. 10

[2] Bknz: Meydan Larousse, C: 5, s: 4999

[3] ÖZBEK, M.S./ÖZTÜRK, İ. İcra-İflâs ve Kamu Açısından Merkezi Kayıt Kuruluşunun Mallarının Haczedilebilirliği (BATİDER, Aralık-2012, C: XXVII, S: 4, s: 109)

[4] Benzer tanımlar için bknz: POSTACIOĞLU, İ.E./ALTAY, S. İcra Hukuku Esasları, 5. Bası, 2010, s: 359 – KURU, B. İcra ve İflâs Hukuku, C: 1, 3. Baskı, 1988, s: 616 – KURU, B. İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, 2013, s: 410 – ULUKAPI, Ö. İcra ve İflâs Hukuku, 2015, s: 133 – PEKCANITEZ, H./ATALAY, O./ÖZKAN, M.S./ÖZEKES, M. İcra ve İflâs Hukuku, 11. Bası, 2013, s: 273 – KARSLI, A. İcra ve İflâs Hukuku, 3. Baskı, 2014, s: 278 – MUŞUL, T. İcra ve İflâs Hukuku Esasları, 5. Baskı, 2015, s: 310 – MUŞUL, T. İcra ve İflâs Hukuku, 6. Baskı, 2013, C: 1, s: 505 – KURU, B./ARSLAN, R./YILMAZ, E. İcra ve İflâs Hukuku, 6. Baskı, 2014, s: 69 – YILDIRIM, M.K./YILDIRIM, N.D. İcra ve İflâs Hukuku, 6. Baskı, 2015, s: 131 – DEYNEKLİ, A./SALDIRIM, M. İhtiyati Haciz, 3. Bası, 2011, s: 8

[5] Bknz: HGK. 31.03.2004 T. 12-202/196

[6] Benzer tanımlar için bknz: 12. HD. 05.07.2001 T. 11616/12228; 03.12.1980 T. 6162/8654; 12. HD. 03.12.1980 T. 6158/8652 (UYAR, T. İcra Hukukunda Hacciz, 1983, s: 4 – www.e-uyar.com)

[7] İngiliz hukukunda «malların haczi» konusu için bknz: ERUYGUR, K.H. İngiliz Hukukunda Malların Haczi (Prof. Dr. Bilge Öztan’a Armağan, 2008, s: 401-433)

[8] «Ödeme emri» ya da «icra emri» kesinleşmeden alacaklı ancak «ihtiyati haciz kararı» alarak (İİK. mad. 257 vd.), borçlunun mal, hak ve alacaklarına hukuken el koyabilir.

[9] UMAR, B. age. s: 251 vd.

[10] Bu görüş, Jaeger, von Tuhr, Rechel, Zeerleder, Curti tarafından savunulmuştur.* (Naklen, UMAR, B. age. s: 251, dipn. 1)

[11] Bu görüş, Martin tarafından savunulmuştur.* (Naklen, UMAR, B. age. s: 251)

[12] Bu görüş, Kohler tarafından savunulmuştur.* (Naklen, UMAR, B. age. s: 251, dipn. 4)

[13] ÖZBEK, M.S./ÖZTÜRK, İ. İcra-İflâs ve Kamu Açısından Merkezi Kayıt Kuruluşunun Mallarının Haczedilebilirliği (BATİDER, Aralık-2012, C: XXVII, S: 4, s: 109)

[14] Benzer tanımlar için bknz: KURU, B. İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, 2013, s: 410 – POSTACIOĞLU, İ.E./ALTAY, S. İcra Hukuku Esasları, 5. Bası, 2010, s: 359 – KURU, B. İcra ve İflâs Hukuku, C: 1, 3. Baskı, 1988, s: 616 – ULUKAPI, Ö. İcra ve İflâs Hukuku, 2015, s: 133 vd. – PEKCANITEZ, H./ATALAY, O./ÖZKAN, M.S./ÖZEKES, M. İcra ve İflâs Hukuku, 11. Bası, 2013, s: 273 – KARSLI, A. İcra ve İflâs Hukuku, 3. Baskı, 2014, s: 278 – MUŞUL, T. İcra ve İflâs Hukuku Esasları, 5. Baskı, s: 310 – MUŞUL, T. İcra ve İflâs Hukuku, 6. Baskı, 2013, C: 1, s: 505 – KURU, B./ARSLAN, R./YILMAZ, E. İcra ve İflâs Hukuku, 27. Baskı, 2013, s: 231 – YILDIRIM, M.K./YILDIRIM, N.D. İcra ve İflâs Hukuku, 6. Baskı, 2015, s: 131 – DEYNEKLİ, A./SALDIRIM, M. İhtiyati Haciz, 3. Bası, 2011, s:8

[15] Bknz: HGK. 31.03.2004 T. 12-202/196 (www.e-uyar.com)

[16] Benzer tanımlar için bknz: 12. HD. 05.07.2001 T. 11616/12228; 03.12.1980 T. 6162/8654; 12. HD. 03.12.1980 T. 6158/8652 (www.e-uyar.com) (UYAR, T. İcra Hukukunda Haciz, 1983, s: 4 – www.e-uyar.com)

[17] İngiliz hukukunda «malların haczi» konusu için bknz: ERUYGUR, K.H. İngiliz Hukukunda Malların Haczi (Prof. Dr. Bilge Öztan’a Armağan, 2008, s: 401-433)

[18] Bknz: 12. HD. 06.06.2013 T. 12198/21190 (www.e-uyar.com)

[19] Bknz: UYAR, T. İcra Hukukunda İlamlı Takipler, 2. Bası, 1991, s: 281 – UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. İİK. Şerhi, 2014, C: 1, s: 581; İİK. mad. 32, AÇIKLAMA: I –UYAR, T. İİK. Şerhi, C:2, s: 2813 vd.

[20] Bknz: UYAR, T. İcra Hukukunda İtiraz, 2. Bası, 1990, s: 48 – UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. age. C: 1, s: 958; İİK. MADDE: 62, §3. «İTİRAZ SÜRESİ» – UYAR, T. İİK. Şerhi, C:3, s: 4104 vd.

[21] Bknz: UYAR, T. İcra Hukukunda Kambiyo Senetleri, 4. Bası, s: 222 vd. – UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. age. C: 2, s: 3117

[22] Bknz: UYAR, T. Kambiyo Senetleri, s: 228 vd. – UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. age. C: 2, s: 3122 vd.

[23] Bknz: 12. HD. 28.03.2011 T. 24158/4677

[24] Bknz: UYAR, T. İcra Hukukunda Tahliye, 2. Bası, 1987, s: 112 vd. – UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. age. C: 3, s: 4151 vd.

[25] Bknz: UYAR, T. Tahliye, s: 114 vd. – UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. age. C: 3, s: 4153 vd.

[26] Ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. age. C: 1, s: 442 vd.; MADDE: 21, AÇIKLAMA: IV vd. – UYAR, T. İİK. Şerhi, C:2, s: 2442

[27] Bknz: 12. HD.05.03.2013 T. 32238/7390; 12.03.2013 T. 33118/8963; 10.12.1982 T. 8319/9294; 08.07.1980 T. 4315/5997

[28] Bknz: 12. HD. 09.06.1999 T. 7162/7859 (www.e-uyar.com)

[29] Bknz: 12. HD. 06.07.1993 T. 5145/4971; 30.01.1984 T. 10726/72; 26.05.1988 T. 4722/6781; 20.12.1982 T. 9408/9650; 07.09.1967 T. 7175/7355 (www.e-uyar.com)

[30] Bknz: 12. HD. 24.03.2011 T. 23839/4620; Danıştay 3. Daire, 30.09.2011 T. 3895/5332 (www.e-uyar.com)

[31] Bknz: 12. HD. 26.05.1988 T. 4722/6781; 20.12.1982 T. 9408/9650 (www.e-uyar.com)

[32] Ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. age. C: 1, s: 435 vd. – UYAR, T. İİK. Şerhi, C:2, s: 1408 vd.

[33] Bknz: 12. HD. 06.07.1993 T. 5145/4971; 30.01.1984 T. 10726/721 vb. (www.e-uyar.com)

[34] Ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR, T. İcra Hukukunda İhale ve İhalenin Bozulması, 3. Bası, C:2, s:1682 vd. – UYAR, T. Sıra Cetveli Düzenlenerek Paraların Paylaştırılması (İzmir Bar. D. 1988/1, s: 49)

[35] Bknz: 12. HD. 24.03.2011 T. 23839/4620 (www.e-uyar.com)

[36] Bknz: 12. HD. 25.04.2017 T. 13663/6375 (www.e-uyar.com)

[37] Bknz: 12. HD. 01.04.2011 T. 24398/5322 (www.e-uyar.com)

[38] Bknz: 12. HD. 07.07.2011 T. 33363/14795; 06.12.1988 T. 2210/14995; 09.04.1986 T. 10038/4127 (www.e-uyar.com)

[39] Bknz: 12. HD. 27.09.1988 T. 11107/10370 (www.e-uyar.com)

[40] Bknz: 12. HD. 23.11.1983 T. 7819/9333 (www.e-uyar.com)

[41] Bknz: 12. HD. 19.10.1993 T. 11825/15908 (www.e-uyar.com)

[42] Bknz: 12. HD. 13.11.2007 T. 18267/21077; 31.10.2007 T. 17196/19843 (www.e-uyar.com)

[43] Bknz: 12. HD. 15.06.2017 T. 3788/9418; 06.06.2013 T. 12198/21190; 21.03.2013 T. 2064/10575; 18.03.2013 T. 1297/9743; 20.06.2011 T. 31035/12429; 28.03.2011 T. 24158/4677; 02.06.2011 T. 30108/11538; 28.11.2011 T. 23377/26508; 23.12.1994 T. 16487/16677 (www.e-uyar.com)

[44] Bknz: 12. HD. 28.03.2011 T. 24158/4677 (www.e-uyar.com)

[45] Bknz: 12. HD. 23.12.1994 T. 16430/16628; 23.06.1994 T. 7681/8459 (www.e-uyar.com)

[46] Bknz: 12. HD. 24.03.2011 T. 23839/4620 (www.e-uyar.com)

[47] Bknz: 12. HD. 19.01.1987 T. 4954/258 (www.e-uyar.com)

[48] Bknz: 12. HD. 04.03.2004 T. 27727/4875; 03.07.2000 T. 10335/11235 (www.e-uyar.com)

[49] Bknz: 12. HD. 10.12.2013 T. 31736/39454; 28.05.2009 T. 3263/1332 (www.e-uyar.com)

[50] Bknz: 12. HD. 28.03.2011 T. 24158/4677

[51] Ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR, T. İcra Hukukunda Haciz, 2. Bası, s: 8

[52] Bknz: 12. HD. 04.10.1984 T. 6855/9998 (www.e-uyar.com)

[53] Bknz: 12. HD. 17.01.1980 T. 9800/174 (www.e-uyar.com)

[54] Bknz: 12. HD. 09.11.2001 T. 17308/8470 (www.e-uyar.com)

[55] Bknz: 12. HD. 09.04.2015 T. 7156/9149 (www.e-uyar.com)

[56] Bknz: 12. HD. 07.05.2013 T. 7955/1723 (www.e-uyar.com)

[57] Alacaklının haciz istemini geri alması halinde, yeni bir haciz isteme süresi işlemeye başlamaz. Bu durumda, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış alan bir yıllık haciz isteme süresinin kalan kısmı içinde, yeniden haciz isteminde bulunabilir (İİK. mad. 78/IV). Bknz: 12. HD. 28.11.2006 T. 19151/22455; 24.01.2006 T. 23472/239; 01.04.2005 T. 4448/7040; 22.03.2005 T. 2873/5972; 02.07.2004 T. 13645/17619; 28.06.2004 T. 12881/16940 (www.e-uyar.com)

[58] Bknz: 12. HD. 13.02.2006 T. 24051/1452; 19.09.1985 T. 1489/7219; 22.02.1981 T. 1256/4287 (www.e-uyar.com)

[59] Bknz: 12. HD. 04.06.2013 T. 12577/20683; HGK. 15.05.2013 T. 13-1395/703 (www.e-uyar.com)

[60] Bknz: 12. HD. 29.04.2010 T. 28683/10727; 08.10.2007 T. 16114/24557; 01.05.2006 T. 6636/9462 (www.e-uyar.com)

[61] Bknz: 12. HD. 20.01.2014 T. 35517/1163; 10.12.2013 T. 31736/39454; 11.12.2007 T. 20675/23400; 03.10.2003 T. 15052/19161; 19.09.1985 T. 1489/7219; 22.02.1981 T. 1256/4287 (www.e-uyar.com)

[62] Bknz: 12. HD. 05.12.2008 T. 18334/21803 (www.e-uyar.com)

[63] Bknz: 20.01.2014 T. 35517/1163; 29.04.2010 T. 28683/10727; 08.10.2007 T. 15072/18036; 10.12.2009 T. 16114/24557

[64] Bknz: 12. HD. 29.04.2014 T. 9985/12660; 25.04.2014 T. 9386/12267; 02.04.2014 T. 7332/9702; 19.09.2013 T. 19440/29049 (www.e-uyar.com)

[65] Bknz: 12. HD. 04.06.2013 T. 12577/20683 (www.e-uyar.com)

[66] Bknz: 12. HD. 29.04.2010 T. 28683/10727; 10.12.2007 T. 21166/23234; 08.10.2007 T. 15072/18036; 13.05.2005 T. 7063/10602; 04.12.2007 T. 20259/22754; 08.10.2007 T. 15072/18036 (www.e-uyar.com)

[67] Bknz: 12. HD. 15.04.2014 T. 7803/11038; 23. HD. 01.11.2012 T. 3138/6351; 12. HD. 05.04.2012 T. 25908/11203; 22.06.2010 T. 3540/16117; 22.03.2005 T. 2873/5972 (www.e-uyar.com)

[68] Bknz: 12. HD. 28.05.2008 T. 8133/10808; 28.05.2008 T. 8134/10835; 09.10.2007 T. 17701/18186; 10.10.2006 T. 15390/18841; 19.09.2006 T. 13705/16611; 22.03.2005 T. 2873/5972 (www.e-uyar.com)

[69] Bknz: 12. HD. 27.06.2012 T. 5331/22741 (www.e-uyar.com)

[70] KURU, B. İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, s:415

[71] Bknz: 12. HD. 06.12.2011 T. 9123/26743; 26.02.1987 T. 6808/2723; 24.09.1985 T. 1749/7392; 04.10.2002 T. 8350/20016 (www.e-uyar.com)

[72] Bknz: 12. HD. 10.12.2013 T. 31736/39454; 25.12.1980 T. 8792/9337 (www.e-uyar.com)

[73] Bknz: 12. HD. 25.12.1980 T. 8792/9337 (www.e-uyar.com)

[74] Bknz: 12. HD. 02.03.2017 T. 11530/3073 (www.e-uyar.com)

[75] Bknz: 12. HD. 03.01.1979 T. 246/472 (www.e-uyar.com)

[76] Ayrıntılı bilgi için bknz: UYAR, T./UYAR, A./UYAR, C. İİK. Şerhi, 2014, C: 1; İİK. mad. 39, AÇIKLAMA: I-a – UYAR, T. İİK. Şerhi, C:2, s:3379 vd.

[77] Bknz: 12. HD. 06.02.2001 T. 1164/2088 (www.e-uyar.com)

[78] Bknz: Ad. Bak. HİGM. 15.06.1966 T. ve 12903 sayılı mütalâası

[79] KURU, B. İcra ve İflâs Hukuku, C: 1, 1988, s: 461

[80] Bknz: 12. HD. 10.03.2015 T. 30677/5471; 03.10.2003 T. 15052/19161; 23.12.1997 T. 14109/14362 (www.e-uyar.com)

[81] Bknz: 12. HD. 20.01.2014 T. 35517/1163; 29.04.2010 T. 28683/10727; 08.10.2007 T. 15072/18036; 10.12.2009 T. 16114/24557; 06.10.1989 T. 2951/11809 (www.e-uyar.com)

[82] Bknz: 12. HD. 22.02.1983 T. 32/1280; 29.12.1972 T. 12901/12898

[83] Bknz: 12. HD. 10.05.2010 T. 30569/11582; 28.05.2007 T. 8589/11086; HGK. 28.01.2004 T. 12-55/34; 12. HD. 16.01.2003 T. 26983/60; 13.03.2001 T. 3380/4219(www.e-uyar.com)

[84] Bknz: 12. HD. 01.06.2004 T. 10355/13952; 28.10.2003 T. 17217/21115; HGK. 28.01.2004 T. 12-55/34; 12. HD. 16.01.2003 T. 26983/60; 13.03.2001 T. 3380/4219 (www.e-uyar.com)

[85] POSTACIOĞLU, İ. İcra Hukuku Esasları, 1982, s: 290

[86] Bknz: 12. HD. 06.11.2014 T. 27619/26266 (www.e-uyar.com)

[87] Bknz: İİD. 07.10.1971 T. 10437/9902 (www.e-uyar.com)

[88] OLGAÇ, S./KÖYMEN, H. İçtihatlarla İcra ve İflâs Kanunu, 1965, s: 628

[89] KURU, B. İİK. Değişikliği Hakkında Düşünceler, 1962, s: 21

[90] Bknz: 12. HD. 27.11.2007 T. 25395/1775; İİD. 29.04.1971 T. 4740/4812 (www.e-uyar.com)

[91] Bknz: 12. HD. 11.01.1994 T. 16420/2; 13.09.1993 T. 9373/13184 (www.e-uyar.com)

[92] Alacaklı, «itirazın geçici olarak kaldırılması» kararından sonra hemen geçici haciz isteyebilir (İİK. mad. 69/I).

[93] KURU, B. age. C: 1, s: 618

[94] Bknz: 12. HD. 02.06.2008 T. 8686/11282; 27.03.1995 T. 4443/4322; 11.10.1988 T. 13763/1208 (www.e-uyar.com)

[95] POSTACIOĞLU, İ. age. s: 286 – BERKİN, N. İcra Hukuku Rehberi, 1980, s: 210 – ANSAY, S. Ş. Hukuk, İcra İflâs Usulleri, 1960, s: 67 – UMAR, B. İcra ve İflâs Hukukunun Tarihi Gelişmesi ve Genel Teorisi, 1973, s: 143

[96] ÇAĞA, T. Ödeme Emrine İtirazın İptali Davasına Dair (BATIDER, 1976, C: VIII, S: 3, s: 28 vd. – ÇAĞA, T. Yine Ödeme Emrine itirazın İptali Davasına Dair (BATIDER, 1979, C: X, S: 2, s: 376).

[97] POSTACIOĞLU, İ. İcrada İnkâr Tazminatı Üzerine Düşünceler ve Bazı İhtilaflı Noktalar (BATIDER, 1978, C: IX, S: 4, s: 968 vd.)

[98] Örneğin; İİK. mad. 78/II, c: 1 ve 2 şu şekilde değiştirilebilir. «Haciz isteme hakkı, ödeme emrinin borçluya tebliği, eğer takibe itiraz edilmişse, itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. Ödeme emrine itiraz edilmesi halinde, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine veya mahkemeye başvurma tarihinden, hükmün kesinleşmesine kadar geçen zaman hesaba katılmaz».

[99] Bu konuda ayrıntılı açıklama için bknz: wwwe-uyar.com (Üçüncü Kişilerde Bulunan Mal, Hak ve Alacakların Haczi) «dipn. 20-35 civarı»

[100] Bknz: UYAR, T. İcra Hukukunda Haciz, 1. Bası, s: 143 vd.

[101] UYAR, T. İcra ve İflâs Yasası Değişikliği Hakkında Düşünceler (İBD. 1979/4-5-6, s: 280 vd.; Yasa D. 1979/7, s: 986 vd.)

[102] Bknz: 12. HD. 18.12.2000 T. 19636/20100; 14.04.1995 T. 4085/4736 (www.e-uyar.com)

[103] Bknz: 12. HD. 26.02.2015 T. 32825/4056; 19.02.2015 T. 25743/3205; 27.06.2013 T. 16438/24322; 12. HD. 27.05.2010 T. 962/13034 (www.e-uyar.com)

[104] Bknz. 12. HD. 16.04.2015 T. 35266/10063 (www.e-uyar.com)

[105] Bknz: 12. HD. 13.09.2012 T. 7691/26214 (www.e-uyar.com)

[106] Bknz: 12. HD. 13.09.2012 T. 7691/26214; 10.11.2008 T. 10016/14763 (www.e-uyar.com)

[107] BAL, N. Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa Göre Fikri Hakların Haczi (Prof. Dr. Ejder Yılmaz’a Armağan, 2014, C: 1, s: 453 vd.)

[108] Bknz: 4. HD. 13.04.2011 T. 4703/4127; 09.06.2011 T. 6574/6680; 13.04.2011 T. 3652/4136; 23.02.2011 T. 2531/1755; 23.02.2011 T. 13571/1788; 21.02.2011 T. 2739/1638; 16.02.2011 T. 423/1361; 03.02.2011 T. 2089/1072 (www.e-uyar.com)

[109] Ayrıntılı bilgi için bknz: ÇİFTÇİ, P. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin Kararları Işığında Haksız Haciz Sebebiyle Alacaklının ve Devletin Manevi Tazminat Sorumluluğu (Haluk Konuralp Anısına Armağan, 2009, C:2, s:79 vd.)

[110] Bu konuda ayrıca bknz: İleride; ‘ÜÇÜNCÜ KISIM’, §1. (Taşınır Malların Haczi), AÇIKLAMA: XXVIII.

[111] Bknz: 12. HD. 23.03.2010 T. 25700/7401

[112] Bknz: 12. HD. 15.07.2009 T. 8169/15995; 15.07.2008 T. 12499/15197; 29.03.2005 T. 2276/6602 (www.e-uyar.com)

[113] Bknz: 12. HD. 07.11.2013 T. 23684/35019; 04.07.2013 T. 16393/25103; 28.01.2013 T. 26902/2306; 27.12.2012 T. 22428/4354; 22.11.2012 T. 16682/34359; 27.06.2012 T. 5507/22694; 26.06.2012 T. 4894/22373; 16.05.2012 T. 30702/17760; 16.05.2012 T. 30703/17259 (www.e-uyar.com)

[114] Bknz: 23. HD. 08.10.2012 T. 4130/5787; 08.11.2012 T. 4004/6560; 19.02.2013 T. 4799/909; 03.06.2013 T. 3647/3733; 24.06.2013 T. 3365/4320; 28.05.2013 T. 2666/3573; 05.07.2013 T. 2564/4685 (www.e-uyar.com)

[115] Bknz: HGK. 08.11.2017 T. 12-1147/1304 (www.e-uyar.com)

[116] Bknz: 12. HD. 13.04.2015 T. 31836/9402 (www.e-uyar.com)

[117] Bknz: 12. HD. 16.03.2015 T. 2728/5969 (www.e-uyar.com)

[118] Bknz: 12. HD. 12.03.2015 T. 29276/5561

[119] Bknz: 12. HD. 10.03.2015 T. 30677/5471

[120] Bknz: 12. HD. 02.03.2015 T. 31162/4372

[121] Bknz: 12. HD. 26.02.2015 T. 32825/4056 (www.e-uyar.com)

[122] Bknz: 12. HD. 19.02.2015 T. 25743/3205 (www.e-uyar.com)

[123] Bknz: 12. HD. 18.04.2017 T. 13813/5938; 13.01.2015 T. 26239/390 (www.e-uyar.com)

[124] Bknz: 12. HD. 04.12.2014 T. 22132/29402 (www.e-uyar.com)

[125] Bknz. 12. HD. 06.11.2014 T. 27619/26266 (www.e-uyar.com)

[126] Bknz. 12. HD. 15.05.2014 T. 11883/14526 (www.e-uyar.com)

[127] Bknz: 12. HD. 30.04.2014 T. 9341/12812 (www.e-uyar.com)

[128] Bknz: 12. HD. 29.04.2014 T. 9985/12660 (www.e-uyar.com)

[129] Bknz: 12. HD. 25.04.2014 T. 9619/12198 (www.e-uyar.com)

[130] Bknz: 12. HD. 25.04.2014 T. 9386/12267 (www.e-uyar.com)

[131] Bknz: 12. HD. 15.04.2014 T. 8604/11026 (www.e-uyar.com)

[132] Bknz: 12. HD. 15.04.2014 T. 7803/11038 (www.e-uyar.com)

[133] Bknz: 12. HD. 08.04.2014 T. 7534/10251 (www.e-uyar.com)

[134] Bknz: 12. HD. 02.04.2014 T. 7332/9702 (www.e-uyar.com)

[135] Bknz: 12. HD. 24.03.2014 T. 6338/8380 (www.e-uyar.com)

[136] Bknz: 12. HD. 17.03.2014 T. 6036/8440 (www.e-uyar.com)

[137] Bknz: 12. HD. 10.03.2014 T. 4259/6732 (www.e-uyar.com)

[138] Bknz: 12. HD. 10.03.2014 T. 4191/6659 (www.e-uyar.com)

[139] Bknz: 12. HD. 10.02.2014 T. 874/3173 (www.e-uyar.com)

[140] Bknz: 12. HD. 20.01.2014 T. 35517/1163 (www.e-uyar.com)

[141] Bknz: 12. HD. 17.12.2013 T. 33933/40505 (www.e-uyar.com)

[142] Bknz: 12. HD. 10.12.2013 T. 31736/39454 (www.e-uyar.com)

[143] Bknz: 12. HD. 28.11.2013 T. 30403/37960; 07.05.2013 T. 7955/17423 (www.e-uyar.com)

[144] Bknz: 23. HD. 22.11.2013 T. 6714/7341 (www.e-uyar.com)

[145] Bknz: 12. HD. 07.11.2013 T. 23684/35019; 04.07.2013 T. 16393/25103; 22.11.2012 T. 16682/34359; 27.06.2012 T. 5507/22694; 26.06.2012 T. 4894/22373 (www.e-uyar.com)

[146] Bknz: 23. HD. 25.10.2013 T. 5271/6536 (www.e-uyar.com)

[147] Bknz: 12. HD. 19.09.2013 T. 19440/29049 (www.e-uyar.com)

[148] Bknz: HGK. 18.09.2013 T. 15-169/1365 (www.e-uyar.com)

[149] Bknz: 8. HD. 12.09.2013 T. 6414/11775 (www.e-uyar.com)

[150] Bknz: 12. HD. 09.09.2013 T. 18550/27604; 29.04.2008 T. 6332/8961 (www.e-uyar.com)

[151] Bknz: 12. HD. 09.07.2013 T. 17054/25705 (www.e-uyar.com)

[152] Bknz: 12. HD. 04.07.2013 T. 19057/25177 (www.e-uyar.com)

[153] Bknz: 12. HD. 27.06.2013 T. 16438/24322; 22.05.2017 T. 15624/7698 (www.e-uyar.com)

[154] Bknz: 12. HD. 06.06.2013 T. 12198/21190 (www.e-uyar.com)

[155] Bknz: 12. HD. 04.06.2013 T. 12577/20683 (www.e-uyar.com)

[156] Bknz: 23. HD. 03.06.2013 T. 3647/3733 (www.e-uyar.com)

[157] Bknz: HGK. 15.05.2013 T. 13-1395/703 (www.e-uyar.com)

[158] Bknz: 8. HD. 25.03.2013 T. 3678/4219 (www.e-uyar.com)

[159] Bknz: 12. HD. 21.03.2013 T. 2064/10575 (www.e-uyar.com)

[160] Bknz: 12. HD. 18.03.2013 T. 1297/9743 (www.e-uyar.com)

[161] Bknz: 23. HD. 01.11.2012 T. 3138/6351 (www.e-uyar.com)

[162] Bknz: 12. HD. 04.07.2012 T. 6863/23472 (www.e-uyar.com)

[163] Bknz: 12. HD. 18.06.2012 T. 5045/21001 (www.e-uyar.com)

[164] Bknz: 12. HD. 04.06.2013 T. 12577/20683 (www.e-uyar.com)

[165] Bknz: 12. HD. 05.03.2013 T. 32238/7390; 12.03.2013 T. 33118/8963 (www.e-uyar.com)

[166] Bknz: 23. HD. 19.02.2013 T. 4799/909 (www.e-uyar.com)

[167] Bknz: 12. HD. 29.01.2013 T. 30121/2542 (www.e-uyar.com)

[168] Bknz: 12. HD. 28.01.2013 T. 26902/2306; 27.12.2012 T. 22428/40354; 16.05.2012 T. 30702/17260; 16.05.2012 T. 30703/17259 (www.e-uyar.com)

[169] Bknz: 8. HD. 28.01.2013 T. 15149/869 (www.e-uyar.com)

[170] Bknz: 23. HD. 08.11.2012 T. 4004/6560 (www.e-uyar.com)

[171] Bknz: 12. HD. 13.09.2012 T. 7691/26214 (www.e-uyar.com)

[172] Bknz: 12. HD. 27.06.2012 T. 5331/22741 (www.e-uyar.com)

[173] Bknz: 12. HD. 05.04.2012 T. 25908/11203 (www.e-uyar.com)

[174] Bknz: 12. HD. 12.12.2011 T. 8283/29426; 03.10.2011 T. 2564/17508; 26.09.2011 T. 987/18086; 07.06.2011 T. 13428/11831; 07.06.2011 T. 13429/11832; 03.05.2011 T. 27369/8217; 21.04.2011 T. 26330/7499; 15.03.2011 T. 23376/3442; 01.03.2011 T. 22010/2254 (www.e-uyar.com)

[175] Bknz: 12. HD. 29.01.2013 T. 30121/2542 (www.e-uyar.com)

[176] Bknz: 8. HD. 25.03.2013 T. 3678/4219 (www.e-uyar.com)

[177] Bknz: 12. HD. 18.06.2012 T. 5309/20891 (www.e-uyar.com)

[178] Bknz: 23. HD. 09.03.2012 T. 4599/1838 (www.e-uyar.com)

[179] Bknz: 12. HD. 23.02.2012 T. 19241/4921 (www.e-uyar.com)

[180] Bknz: 12. HD. 13.09.2012 T. 7691/26214 (www.e-uyar.com)

[181] Bknz: 12. HD. 20.12.2011 T. 12273/29963 (www.e-uyar.com)

[182] Bknz: 12. HD. 28.11.2011 T. 27377/36508; 07.07.2011 T. 33363/14795 (www.e-uyar.com)

[183] Bknz: 12. HD. 02.11.2011 T. 5594/22779; 14.04.2011 T. 25473/6450 (www.e-uyar.com)

[184] Bknz: 12. HD. 06.12.2011 T. 9123/26743 (www.e-uyar.com)

[185] Bknz: 12. HD. 10.10.2011 T. 2687/19375 (www.e-uyar.com)

[186] Bknz: Danıştay 3. D. 30.09.2011 T. 3895/5332 (www.e-uyar.com)

[187] Bknz: 12. HD. 05.07.2011 T. 11616/12228 (www.e-uyar.com)

[188] Bknz: 12. HD. 20.06.2011 T. 31035/12429 (www.e-uyar.com)

[189] Bknz: 12. HD. 07.06.2011 T. 13429/11832; 01.03.2011 T. 22010/2254; 15.03.2011 T. 23376/3442; 12.12.2011 T. 8283/29426; 03.05.2011 T. 27369/8217; 03.10.2011 T. 2564/17508; 26.09.2011 T. 987/18086; 07.06.2011 T. 13428/11831; 21.04.2011 T. 26330/7499 (www.e-uyar.com)

[190] Bknz: 12. HD. 28.03.2011 T. 24158/4677 (www.e-uyar.com)

[191] Bknz: 4. HD. 09.06.2011 T. 6574/6680 (www.e-uyar.com)

[192] Bknz: 4. HD. 07.06.2011 T. 4835/6248 (www.e-uyar.com)

[193] Bknz: 4. HD. 13.04.2011 T. 4703/4127 (www.e-uyar.com)

[194] Bknz: 4. HD. 13.04.2011 T. 3652/4136 (www.e-uyar.com)

[195] Bknz: 4. HD. 23.02.2011 T. 2531/1755 (www.e-uyar.com)

[196] Bknz: 12. HD. 06.06.2011 T. 31161/12078 (www.e-uyar.com)

[197] Bknz: 12. HD. 24.03.2011 T. 23839/4620 (www.e-uyar.com)

[198] Bknz: 12. HD. 28.03.2011 T. 24158/4677 (www.e-uyar.com)

[199] Bknz: 12. HD. 07.04.2011 T. 24578/5976 (www.e-uyar.com)

[200] Bknz: 4. HD. 23.02.2011 T. 13571/1788 (www.e-uyar.com)

[201] Bknz: 4. HD. 21.02.2011 T. 2739/1638 (www.e-uyar.com)

[202] Bknz: 4. HD. 16.02.2011 T. 423/1361

[203] Bknz: 4. HD. 03.02.2011 T. 1563/1100

[204] Bknz: 4. HD. 03.02.2011 T. 2089/1072

[205] Bknz: 3. HD. 29.11.2011 T. 11511/19028

[206] Bknz: 4. HD. 23.02.2011 T. 2531/1755

[207] Bknz: 12. HD. 27.09.2010 T. 20563/21321

[208] Bknz: 12. HD. 05.07.2010 T. 5199/17648; 25.03.2010 T. 5759/7096

[209] Bknz: 12. HD. 22.06.2010 T. 3540/16117

[210] Bknz: 12. HD. 27.05.2010 T. 962/13034

[211] Bknz: 12. HD. 10.05.2010 T. 30569/11582; 28.05.2007 T. 8589/11086

[212] Bknz: 12. HD. 29.04.2010 T. 28683/10727

[213] Bknz: 12. HD. 29.04.2010 T. 28683/10727; 08.10.2007 T. 15072/18036 (www.e-uyar.com)

[214] Bknz: 12. HD. 30.03.2010 T. 25700/7401 (www.e-uyar.com)

[215] Bknz: 12. HD. 11.03.2010 T. 24053/5658 (www.e-uyar.com)

[216] Bknz: 12. HD. 02.03.2010 T. 22957/4769 (www.e-uyar.com)

[217] Bknz: 12. HD. 11.02.2010 T. 20857/2838 (www.e-uyar.com)

[218] Bknz: 12. HD. 10.12.2009 T. 16114/24557 (www.e-uyar.com)

[219] Bknz: 19. HD. 19.11.2009 T. 10023/10949 (www.e-uyar.com)

[220] Bknz: 12. HD. 15.07.2009 T. 8169/15995 (www.e-uyar.com)

[221] Bknz: 12. HD. 14.07.2009 T. 7599/15854; 31.05.2017 T. E: 2016/17119, K: 8457 (www.e-uyar.com)

[222] Bknz: 12. HD. 28.05.2009 T. 3263/11332 (www.e-uyar.com)

[223] Bknz: 12. HD. 14.05.2009 T. 2835/10717; 27.12.2007 T. 21608/24255 (www.e-uyar.com)

[224] Bknz: 12. HD. 11.05.2009 T. 7423/10186 (www.e-uyar.com)

[225] Bknz: 12. HD. 07.05.2009 T. 2262/10069 (www.e-uyar.com)

[226] Bknz: 12. HD. 05.12.2008 T. 18334/21803 (www.e-uyar.com)

[227] Bknz: 12. HD. 02.12.2008 T. 18253/21474; 26.03.2007 T. 3346/5646 (www.e-uyar.com)

[228] Bknz: 12. HD. 17.11.2008 T. 17105/20117 (www.e-uyar.com)

[229] Bknz: 12. HD. 11.11.2008 T. 16759/19643 (www.e-uyar.com)

[230] Bknz: 12. HD. 10.11.2008 T. 16454/19569; 10.07.2008 T. 10016/14763 (www.e-uyar.com)

[231] Bknz: 12. HD. 28.10.2008 T. 17766/18682; 02.07.2007 T. 10502/13637 (www.e-uyar.com)

[232] Bknz: 12. HD. 15.07.2008 T. 12499/15197 (www.e-uyar.com)

[233] Bknz: 12. HD. 02.06.2008 T. 8686/11282 (www.e-uyar.com)

[234] Bknz: 12. HD. 28.05.2008 T. 8133/10808 (www.e-uyar.com)

[235] Bknz: 12. HD. 28.05.2008 T. 8134/10835 (www.e-uyar.com)

[236] Bknz: 12. HD. 03.04.2008 T. 3960/6709 (www.e-uyar.com)

[237] Bknz: 4. HD. 14.01.2008 T. 7080/111 (www.e-uyar.com)

[238] Bknz: 12. HD. 28.12.2007 T. 21400/24478 (www.e-uyar.com)

[239] Bknz: 3. HD. 13.12.2007 T. 18006/19088 (www.e-uyar.com)

[240] Bknz: 12. HD. 11.12.2007 T. 20675/23400 (www.e-uyar.com)

[241] Bknz: 12. HD. 10.12.2007 T. 21166/23234; 08.10.2007 T. 15072/18036; 13.05.2005 T. 7063/10602 (www.e-uyar.com)

[242] Bknz: 12. HD. 04.12.2007 T. 20259/22754 (www.e-uyar.com)

[243] Bknz: 12. HD. 27.11.2007 T. 19732/22139 (www.e-uyar.com)

[244] Bknz: 12. HD. 27.11.2007 T. 25395/1775 (www.e-uyar.com)

[245] Bknz: 12. HD. 19.11.2007 T. 18705/21461 (www.e-uyar.com)

[246] Bknz: 12. HD. 13.11.2007 T. 18267/21077 (www.e-uyar.com)

[247] Bknz: 12. HD. 31.10.2007 T. 17196/19843 (www.e-uyar.com)

[248] Bknz: 12. HD. 26.10.2007 T. 16511/19674 (www.e-uyar.com)

[249] Bknz: 12. HD. 09.10.2007 T. 17701/18186 (www.e-uyar.com)

[250] Bknz: 12. HD. 08.10.2007 T. 15072/18036 (www.e-uyar.com)

[251] Bknz: 12. HD. 01.10.2007 T. 14401/17457 (www.e-uyar.com)

[252] Bknz: 12. HD. 25.09.2007 T. 13557/16521 (www.e-uyar.com)

[253] Bknz: 12. HD. 02.07.2007 T. 10501/13658 (www.e-uyar.com)

[254] Bknz: 12. HD. 26.06.2007 T. 11143/13080 (www.e-uyar.com)

[255] Bknz: HGK. 20.06.2007 T. 11-420/435 (www.e-uyar.com)

[256] Bknz: TBB. Dis. Kur. 01.06.2007 T. 132/190; CGK. 13.01.2007 T. 434/19 (www.e-uyar.com)

[257] Bknz: 12. HD. 18.05.2007 T. 7705/10309 (www.e-uyar.com)

[258] Bknz: 12. HD. 27.04.2007 T. 5868/8335 (www.e-uyar.com)

[259] Bknz: 12. HD. 17.04.2007 T. 4957/7552; 10.04.2007 T. 4528/6931 (www.e-uyar.com)

[260] Bknz: 12. HD. 10.04.2007 T. 4528/6931; 06.03.2007 T. 1509/4018 (www.e-uyar.com)

[261] Bknz: 12. HD. 27.03.2007 T. 3500/5824 (www.e-uyar.com)

[262] Bknz: 12. HD. 28.11.2006 T. 19151/22455 (www.e-uyar.com)

[263] Bknz: 12. HD. 10.10.2006 T. 15390/18841; 19.09.2006 T. 13705/16611 (www.e-uyar.com)

[264] Bknz: 12. HD. 05.06.2006 T. 9256/11924 (www.e-uyar.com)

[265] Bknz: 12. HD. 01.05.2006 T. 6636/9462 (www.e-uyar.com)

[266] Bknz: 12. HD. 03.02.2006 T. 24051/1452 (www.e-uyar.com)

[267] Bknz: 12. HD. 24.01.2006 T. 23472/239; 01.04.2005 T. 4448/7040; 22.03.2005 T. 2873/5972; 02.07.2004 T. 13645/17619; 02.07.2004 T. 12966/17562; 02.07.2004 T. 13638/17598; 28.06.2004 T. 12881/16940; 18.11.1993 T. 14414/14477 (www.e-uyar.com)

[268] Bknz: 12. HD. 29.04.2005 T. 5931/9232 (www.e-uyar.com)

[269] Bknz: 12. HD. 29.04.2005 T. 5911/9245 (www.e-uyar.com)

[270] Bknz: 12. HD. 01.04.2005 T. 4448/7040 (www.e-uyar.com)

[271] Bknz: 12. HD. 29.03.2005 T. 2276/6602 (www.e-uyar.com)

[272] Bknz: 12. HD. 22.03.2005 T. 2873/5972 (www.e-uyar.com)

[273] Bknz: 12. HD. 30.12.2004 T. 22695/27443 (www.e-uyar.com)

[274] Bknz: 12. HD. 27.12.2004 T. 22502/26956 (www.e-uyar.com)

[275] Bknz: 12. HD. 14.12.2004 T. 21485/25904 (www.e-uyar.com)

[276] Bknz: 12. HD. 14.12.2004 T. 21485/25004 (www.e-uyar.com)

[277] Bknz: 12. HD. 07.12.2004 T. 20031/25353 (www.e-uyar.com)

[278] Bknz: 12. HD. 03.12.2004 T. 20157/25034 (www.e-uyar.com)

[279] Bknz: 12. HD. 14.09.2004 T. 14565/19221 (www.e-uyar.com)

[280] Bknz: 12. HD. 02.07.2004 T. 13645/17619 (www.e-uyar.com)

[281] Bknz: 1. HD. 30.06.2004 T. 3180/7986 (www.e-uyar.com)

[282] Bknz: 12. HD. 10.06.2004 T. 10803/14695 (www.e-uyar.com)

[283] Bknz: 12. HD. 01.06.2004 T. 10355/13952; 28.10.2003 T. 17217/21115 (www.e-uyar.com)

[284] Bknz: 12. HD. 04.03.2004 T. 27727/4875; 03.07.2000 T. 10335/11235 (www.e-uyar.com)

[285] Bknz: HGK. 28.01.2004 T. 12-55/34; 12. HD. 16.01.2003 T. 26983/60; 13.03.2001 T. 3380/4219 (www.e-uyar.com)

[286] Bknz: 12. HD. 03.10.2003 T. 15052/19161 (www.e-uyar.com)

[287] Bknz: 12. HD. 03.10.2003 T. 15052/19161; 23.12.1997 T. 14109/14362 (www.e-uyar.com)

[288] Bknz: 12. HD. 04.10.2002 T. 18350/20016 (www.e-uyar.com)

[289] Bknz: 12. HD. 20.09.2001 T. 13092/14228 (www.e-uyar.com)

[290] Bknz: 12. HD. 06.02.2001 T. 1164/2088 (www.e-uyar.com)

[291] Bknz: 12. HD. 18.12.2000 T. 19636/20108; 14.04.1999 T. 4085/4736 (www.e-uyar.com)

[292] Bknz: 12. HD. 18.11.1999 T. 14414/14477 (www.e-uyar.com)

[293] Bknz: 12. HD. 09.06.1999 T. 7162/7859 (www.e-uyar.com)

[294] Bknz: 12. HD. 27.03.1995 T. 4443/4322; 11.10.1988 T. 13763/1208 (www.e-uyar.com)

[295] Bknz: 12. HD. 23.12.1994 T. 16487/16677 (www.e-uyar.com)

[296] Bknz: 12. HD. 23.12.1994 T. 16430/16628; 23.06.1994 T. 7681/8459 (www.e-uyar.com)

[297] Bknz: 12. HD. 04.10.1994 T. 11270/11675; 11.04.1984 T. 1268/4418 (www.e-uyar.com)

[298] Bknz: 12. HD. 11.01.1994 T. 16420/2  (www.e-uyar.com)

[299] Bknz: 12. HD. 13.09.1993 T. 9373/13184 (www.e-uyar.com)

[300] Bknz: 12. HD. 26.03.1981 T. 1803/3055 (www.e-uyar.com)

[301] Bknz: 12. HD. 06.10.1989 T. 2951/11809 (www.e-uyar.com)

[302] Bknz: 12. HD. 14.12.1988 T. 3216/15441 (www.e-uyar.com)

[303] Bknz: 12. HD. 06.12.1988 T. 2210/14995; 09.04.1986 T. 10038/4127 (www.e-uyar.com)

[304] Bknz: 12. HD. 27.09.1988 T. 11107/10370 (www.e-uyar.com)

[305] Bknz: 12. HD. 26.05.1988 T. 4722/6781; 20.12.1982 T. 9408/9650 (www.e-uyar.com)

[306] Bknz: 12. HD. 06.11.1987 T. 11839/11270 (www.e-uyar.com)

[307] Bknz: 12. HD. 26.02.1987 T. 6808/2723; 24.09.1985 T. 1749/7392 (www.e-uyar.com)

[308] Bknz: 12. HD. 19.01.1987 T. 4954/258 (www.e-uyar.com)

[309] Bknz: 12. HD. 19.09.1985 T. 1489/7219; 22.02.1981 T. 1256/4287 (www.e-uyar.com)

[310] Bknz: 12. HD. 04.10.1984 T. 6855/9998 (www.e-uyar.com)

[311] Bknz: 12. HD. 30.01.1984 T. 10726/721; 14.09.1982 T. 6213/6441 (www.e-uyar.com)

[312] Bknz: 12. HD. 23.11.1983 T. 7819/9333 (www.e-uyar.com)

[313] Bknz: 12. HD. 01.11.1983 T. 6811/8299 (www.e-uyar.com)

[314] Bknz: 12. HD. 22.02.1983 T. 32/1280 (www.e-uyar.com)

[315] Bknz: 12. HD. 10.12.1982 T. 8319/9294 (www.e-uyar.com)

[316] Bknz: 12. HD. 25.12.1980 T. 8792/9337 (www.e-uyar.com)

[317] Bknz: 12. HD. 17.01.1980 T. 9800/174 (www.e-uyar.com)

[318] Bknz: 12. HD. 12.04.1979 T. 2842/3365 (www.e-uyar.com)

[319] Bknz: 12. HD. 03.01.1979 T. 246/472 (www.e-uyar.com)

[320] Bknz: İİD. 07.10.1971 T. 10437/9902 (www.e-uyar.com)

[321] Bknz: İİD. 29.04.1971 T. 4740/4812 (www.e-uyar.com)

[322] Bknz: İİD. 05.10.1967 T. 8716/8471 (www.e-uyar.com)

[323] Bknz: İİD. 07.09.1967 T. 7175/7355 (www.e-uyar.com)

 

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Eğitimlerimiz Hakkında Daha Fazla Bilgi Almak İçin Bizi Arayabilirsiniz: