Bakırköy / İSTANBUL

SÖZLEŞMELERİN TÜRK LİRASI ÜZERİNDEN YENİDEN DÜZENLENMESİ – Yavuz AKBULAK-SPK Başuzmanı

SÖZLEŞMELERİN TÜRK LİRASI ÜZERİNDEN YENİDEN DÜZENLENMESİ – Yavuz AKBULAK-SPK Başuzmanı

Yavuz AKBULAK-SPK Başuzmanı

  1. GİRİŞ

Bilindiği üzere, ülkemiz ekonomisinde son aylardan beri özellikle döviz kurlarına (aşırı kur ataklarına) bağlı olarak dalgalanmalar yaşanmakta, döviz kurlarındaki ani şoklar ve onun yol açtığı aşırı oynaklık ve yanı sıra ortaya çıkan panik havasını bertaraf edebilmek, tasarruf sahiplerinin karar vermelerine yardımcı olabilmek ve ihracatçıların kararlarını etkileyebilmek amacıyla çok sayıda önlem alınmış bulunmaktadır[1].

Bu önlemlerden ilki, tasarruf mevduatına ilişkin olarak alınan önlem olup, Resmi Gazetenin 31.08.2018 tarihli ve 30521 sayılı nüshasında yayımlanan 53 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’dır. Bu Kararla 22.07.2006 tarihli ve 2006/10731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda değişikliğe gidilerek; döviz tevdiat hesaplarına yürütülen faizlerden, katılım bankalarınca döviz katılma hesaplarına ödenen kar paylarından, mevduat faizlerinden, katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kar paylarından elde edilen gelirlere uygulanan stopaj oranları geçici bir süre ile yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu Karar, yayımı tarihinden itibaren 3 ay süreyle sınırlı olarak vadesiz ve özel cari hesaplara ve söz konusu tarihten itibaren 3 ay içinde açılan veya vadesi yenilenen vadeli hesaplara ödenecek faizler ve kar paylarına uygulanmak üzere 31.08.2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

İkinci olarak söz konusu Karar’ın ardından, ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla 11.08.1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’ın 8’inci maddesine dayanarak hazırlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) (No: 2018-32/48)” 04.09.2018 tarihli ve 30525 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlük tarihinden itibaren 6 ay süresince geçerli” olmak üzere yürürlüğe girmiştir.

Önlemlerden sonuncusu ise, bu yazımızın konusunu oluşturan ülkemizde daha önce akdedilmiş bulunan ve yapılacak olan sözleşmelerin Türk Lirası[2] (TL) üzerinden yeniden düzenlenmesini içeren kuralların yürürlüğe konulmasıdır.

 

  1. SÖZLEŞMELERİN TL ÜZERİNDEN YENİDEN DÜZENLENMESİNE DAİR KURALLAR

2.1. 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nda Yer Alan Esaslar

Resmi Gazete’nin 13.09.2018 tarihli ve 30354 sayılı nüshasından yayımlanmış bulunan 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 07.08.1989 tarihli ve 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kararın 4’üncü maddesine[3];

“Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.”

biçiminde (g) bendi ile;

“Bu Kararın 4’üncü maddesinin (g) bendinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde, söz konusu bentte belirtilen ve daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında; Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenir.”

şeklinde düzenlenen geçici madde 8 eklenmiştir.

 

2.2. 2008-32/34 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Yapılan Değişiklikle Getirilen Esaslar

Yukarıda yer alan 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı dikkate alınarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 06.10.20018 tarihli ve 30557 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 2018-32/51 sayılı Tebliğ ile 28.02.2008 tarihli ve 26801 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)”in mülga 8’inci maddesi “Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmeler” başlığı ile yeniden düzenlenmiş olup, bu düzenleme ile getirilen temel esaslar aşağıda yer almaktadır.

 

2.2.1. Akdedilecek Sözleşmelerin Durumu

2.2.1.1. Döviz Cinsinden veya Dövize Endeksli Sözleşme Yasağı

  1. a) Gayrimenkul Satış ve Kiralamaları Sözleşmeleri

Türkiye’de yerleşik kişiler[4]; kendi aralarında akdedecekleri, konusu serbest bölgeler dahil yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dahil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar. Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri, konusu serbest bölgeler dahil yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dahil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

 

  1. b) İş Sözleşmeleri

Türkiye’de yerleşik kişiler; yurt dışında ifa edilecekler dışında kalan, kendi aralarında akdedecekleri, iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

 

  1. c) Hizmet Sözleşmeleri

Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri, aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dahil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

  1. a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,
  2. b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
  3. c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin, kendi aralarında akdedecekleri, Türkiye’de başlayıp yurt dışında sonlanan ve yurt dışında başlayıp Türkiye’de sonlanan elektronik haberleşme ile ilgili hizmet sözleşmeleri.

 

ç) Eser Sözleşmeleri

Türkiye’de yerleşik kişiler; kendi aralarında akdedecekleri, 16.12.1999 tarihli ve 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu[5] ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede[6] Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilerin inşası, tamiri ve bakımı dışında kalan eser sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

 

2.2.1.2. Döviz Cinsinden veya Dövize Endeksli Sözleşme Yasağının İstisnaları

  1. a) Menkul Satış ve Kiralama Sözleşmeleri

Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, iş makineleri dahil taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, iş makineleri dahil taşıt kiralama sözleşmeleri dışında kalan, menkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.

 

  1. b) Bilişim Teknolojileri Yazılım/Donanım Lisans ve Hizmet Sözleşmeleri

Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.

 

  1. c) Finansal Kiralama (Leasing) Sözleşmeleri

4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.

 

ç) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Vatandaşlık Bağı Bulunmayan Türkiye’de Yerleşik Kişilerin Taraf Olduğu İş Sözleşmeleri

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

 

  1. d) Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Şirketlerinin Taraf Olduğu Sözleşmeler

Kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı[7] şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası andlaşmaların ifası kapsamında olmak kaydıyla; yüklenicilerin üçüncü taraflarla akdedeceği gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

 

  1. e) Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Kapsamındaki İşlemlerle İlgili Sözleşmeler

Hazine ve Maliye Bakanlığının 28.03.2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun[8] kapsamında gerçekleştirdiği işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

 

  1. f) Sermaye Piyasası Kanunu ve İlgili Mevzuat Çerçevesinde Yapılan Sözleşmeler

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu[9] ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.

 

  1. g) Dışarıda Yerleşik Kişilerin Taraf Oldukları Sözleşmeler

Dışarıda yerleşik kişilerin[10] Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

Türkiye’de yerleşik yolcu[11], yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az %50 hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların Türkiye’de yerleşik kişilerle döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri akdetmeleri mümkündür.

 

2.2.2. Döviz Cinsinden veya Dövize Endeksli Sözleşme Yasağının Uygulama Esasları

2008-32/34 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’in 8’inci maddesi uyarınca;

  1. i) Sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün değildir. Uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 4’üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilir. Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile doğrudan ya da dolaylı olarak sahipliklerinde bulunan şirketler Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 4’üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirilir.
  2. ii) Akdedilecek sözleşmelerde istisna kapsamına alınan, ancak Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan sözleşmeler de anılan geçici madde hükmünden istisnadır. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan iş makineleri dahil taşıt kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.

iii) Sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.

  1. iv) Sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin 02.01.2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru[12] kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 02.01.2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir. Bir sonraki kira yılı Türk parası cinsinden kira bedeli ise, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli bu fıkrada belirtilen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur. Bu hüküm, bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar için uygulanmaz.
  2. v) Maddede istisna tanınan tarafların mutabakatıyla yeni yapılacak sözleşmelerin Türk parası cinsinden yapılmasını veya mevcut döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşmelerde yer alan bedellerin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın Geçici 8’inci maddesi uyarınca Türk parası olarak yeniden kararlaştırılmasını talep etmesi durumunda sözleşmelerde yer alan bedeller Türk parası cinsinden kararlaştırılır.

 

  1. SONUÇ

Son aylarda yaşanan döviz kuru ataklarının ardından alınan bir dizi önlem arasında kuşkusuz en çok tartışılanı, döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşmelerin Türk Lirası üzerinden yeniden düzenlenmesini öngören düzenlemeler[13] olmuştur.

Bu düzenlemelere göre, Türkiye’de yerleşik kişiler;

  • Gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralamaları,
  • İş,
  • Hizmet ve
  • Eser

sözleşmelerine ilişkin bedel ve diğer yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak” kararlaştıramazlar.

Diğer taraftan, Türkiye’de yerleşik kişilerin;

  • Menkul satış ve kiralama sözleşmeleri ile
  • Bilişim teknolojileri yazılım/donanım lisans ve hizmet sözleşmelerine

ilişkin bedel ve diğer yükümlülüklerini “döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak” kararlaştırmaları mümkündür.

Ayrıca,

  • Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmeleri,
  • Kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu sözleşmeler ile
  • Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki işlemlerle ilgili sözleşmelerin

bedel ve diğer yükümlülüklerinin de “döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak” kararlaştırılması mümkündür.

Yine,

  • Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmeleri ile
  • Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde yapılan sözleşmelere

ilişkin bedellerin “döviz cinsinden” kararlaştırılması mümkündür.

4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinde ise, bedel ve diğer yükümlülüklerin “döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak” kararlaştırılması mümkündür.

Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak %50 ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, bedel ve diğer yükümlülüklerin “döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak” kararlaştırılması da mümkündür. Keza, Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az %50 hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların Türkiye’de yerleşik kişilerle “döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren” gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri akdetmeleri mümkündür.

[1] Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Yavuz AKBULAK, “Türk Ekonomisine İlişkin Alınan Bazı Önlemler”, Legal Hukuk Dergisi, Cilt:16, Sayı:189, Eylül 2018.

[2] Türk parası, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre Türkiye’de tedavülde bulunan veya tedavülden kaldırılmış olsa bile değiştirme süresi dolmamış olan paraları, ifade eder (32 sayılı Karar m.2).

[3] 11.08.1989 tarihli ve 20249 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Karar”ın sırasıyla 12.06.1991 tarihli ve 91/1935 sayılı, 30.12.2006 tarihli ve 2006/11472 sayılı, 08.02.2008 tarihli ve 2008/13186 sayılı ve 14.04.2015 tarihli ve 2015/7603 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile değişik “Döviz” başlıklı 4’üncü maddesinin 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile (g) bendi eklenmeden önceki şekli şöyledir:

“a) Yurda döviz ithali ve yurttan döviz ihracı serbesttir.

  1. b) Türkiye’de yerleşik kişilerin beraberlerinde döviz bulundurmaları, bankalar, yetkili müesseseler, PTT, kıymetli maden aracı kuruluşları ile yurt dışında döviz alım satımına yetkili kuruluşlardan döviz satın almaları ve bunlara döviz satmaları, dövizleri bankalarda açacakları döviz hesaplarında tutmaları, efektif olarak kullanmaları, bankalar vasıtasıyla yurt içinde ve yurt dışında tasarruf etmeleri serbesttir.
  2. c) Türkiye’de yerleşik kişilerin, dışarıda yerleşik kişilerden, Türkiye’de yapacakları işlemler nedeniyle döviz kabul etmeleri serbesttir.
  3. d) Dışarıda yerleşik kişiler; bankalar, yetkili müesseseler, PTT, kıymetli maden aracı kuruluşları ve aracı kurumlarla döviz alım ve satımı yapabilirler.
  4. e) Türkiye’de yerleşik kişiler ile dışarıda yerleşik kişilerin, bankalar vasıtasıyla yurtdışına döviz transfer ettirmeleri serbesttir. Bakanlık yurtdışına döviz transferi yapılabilecek diğer kuruluşları belirlemeye yetkilidir.

Bankalar, ithalat, ihracat ve görünmeyen işlemler dışındaki yurtdışına yapılan 50.000 ABD Doları ve eşiti dövizi aşan transferlere (Döviz tevdiat hesaplarından yapılan transferler dahil) ilişkin bilgileri, transfer tarihinden itibaren 30 gün içinde Bakanlıkça belirlenecek mercilere bildirirler.

  1. f)000 Avro veya eşitini aşan efektifin yurt dışına çıkarılması Bakanlıkça belirlenecek esaslar dahilinde yapılır.”

[4] Türkiye’de yerleşik kişiler, yurtdışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişileri, ifade eder (32 sayılı Karar m.2).

[5] 21.12.1999 tarihli ve 23913 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[6] 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 24.06.1993 tarihli ve 3961 sayılı Yetki Kanununa dayalı olarak çıkarılmış olup, 19.08.1993 tarihli ve 21673 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[7] 25.06.1987 tarihli ve 19498 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3388 sayılı Kanun ile kurulmuştur.

[8] 09.04.2002 tarihli ve 24721 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[9] 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[10] Dışarıda yerleşik kişiler: Türkiye’de yerleşik sayılmayan gerçek ve tüzel kişileri, ifade eder (32 sayılı Karar m.2).

[11] Yolcu, geçerli pasaport veya pasaport yerini tutan belgeler taşıyan ve Türkiye’ye girmek veya Türkiye’den çıkmak üzere Ticaret Bakanlığınca tespit edilen giriş ve çıkış kapılarına gelen kişileri, ifade eder (32 sayılı Karar m.2).

[12] Anılan tarihli kurlar için bkz. (http://www.tcmb.gov.tr/kurlar/kurlar_tr.html).

[13] Düzenlemelerde sözleşme tipleri belirtilmiş olmasına karşın, sözleşmelerin tanımına yer verilmediği ya da tanımlar için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na herhangi bir gönderme yapılmadığı görülmektedir.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Eğitimlerimiz Hakkında Daha Fazla Bilgi Almak İçin Bizi Arayabilirsiniz: